• 07 Şubat 2017
  • 1.071 kez görüntülendi.

Kutsal Rezevi Külliyesi mütevellisi hüccetülislam Reisi dünya genelinde öz İslam ve akılcı Şia mezhebine yönelik eğilimin arttığına dikkat çektiği açıklamasında, bugün İran’ın bayraktarı olduğu akılcı İslam’ın dünya genelinde çeşitli milletlerin ilgi odağında yer aldığını ifade etti.

Astan News’un bildirdiğine göre Rehberlik Bilgeler meclisi yüksek divan üyesi hüccetülislam Reisi  Güney Horasan eyaletinin bazı din alimleri ve seçkin isimleriyle Mutahhar Rezevi Türbe’nin Velayet salonunda yaptığı görüşmede, İslam İnkılabının zaferiyle sonuçlanan Şafakta On gün sürecinin başlaması ve Hz. Zeyneb’in (sa) kutlu veladet yıldönümü dolayısıyla tebriklerini sunarken, dünya genelinde çeşitli milletlerin akılcı Şia İslam’ına yönelik eğiliminin arttığına dikkat çekerek, şöyle dedi: son hadiseler ve Seleficilik, IŞİD ve Vahabiliğin utanç girişimleri ardından gelinen noktada İran’ın bayraktarlık yaptığı öz İslam ve Şia mezhebine yönelik dünya genelinde eğilim daha da artmaktadır ve bu hareket her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır.

İmam Humeyni’nin “biz bütün varlığımızı Muharrem ve Sefer’e borçluyuz”yönündeki beyanatına dikkat çeken Horasan dini ilimler merkezi yüksek konsey üyesi hüccetülislam Reisi, konuşmasının devamında şöyle dedi: İslam İnkılabı, Hz. Zeyneb (sa) mesajı ve Aşura öğretilerinden ders almıştır,  bu İnkılap pratikte kanın kılıca, nurun karanlığa ve hakkın batıla karşı zafer kazandığını gösterdi ve bugün bu düşüncenin tecellilerinin devamı dünyanın birçok noktasında görülmektedir.

Dini ilimler merkezlerinin İslam İnkılabının başlangıç noktası ve hamisi olduğunu kaydeden hüccetülislam Reisi, genç talebelerden İslam İnkılabının sayesinde oluşan zeminden  bilim öğrenmek ve dini ahkamı anlatma konusunda yararlanmalarını talep etti.

Kutsal Rezevi Külliyesi mütevellisi hüccetülisalm Reisi konuşmasını şöyle sürdürdü:  İslam İnkılabının sayesinde bilim öğrenmek ve basiret yaratmak için uygun bir fırsat oluşmuş bulunuyor ve dini ilimler merkezleri talebeleri ve üstatları, bu kapasiteden İlahi maarif ve İslam İnkılabı düşüncesinin derinleşmesi ve yaygınlaşması bağlamında azami ölçüde yararlanmaları gerekiyor.

Günümüzdeki fıkıh ile eskideki fıkıh arasındaki farklılığa işaret eden hüccetülislam Reisi, şöyle dedi:  Bugünkü ve eskideki fıkıh arasındaki fark, yönetim biçimindedir,  bugün fıkıh hükmediyor ve dünya genelinde bütün farklı ifadeler karşısında günümüz insanının bütün yaşam alanlarıyla ilgili programı olduğunu iddia etmektedir.

İslam tarihinin çeşitli dönemlerinde din alimlerinin ortaya değerli eserler koyduğunu kaydeden hüccetülislam Reisi, şöyle dedi:  söz konusu dönemlerin hiçbirinde bugünkü kadar fıkıh toplumda hüküm sürmüyordu, bu yüzden dini ilimler merkezleri, İslami toplumun çeşitli gereksinimlerine cevap vermelidirler.

Medeniyet inşa eden Caferi İçtihadının çağdaş insanın bütün ihtiyaçlarını karşılayabildiğini kaydeden Rehberlik Bilgeler meclisi üyesi hüccetülislam Reisi, konuşmasını şöyle sürdürdü:  İslami toplumu bilimsel şüpheler ve şehvetlere karşı koruyabilecek husus, İslami fıkıhtır ve bugün İran İslam cumhuriyetinin gücünün büyük bir kısmı, bu fıkıh sayesinde kazanılmıştır.

İran İslam Cumhuriyetinde yasama işinin yüce konumuna dikkat çeken hüccetülislam Reisi, geçmiş yıllarda Güney Afrika’ya yaptığı bir ziyaret  hatırasını şöyle anlattı: Afrika seferimde Nelson Mandella’nın yakın dostlarından olan bir hukukçu ile tanıştım. Kendisi Güney Afrika anayasasını tedvin etmekle yükümlüydü. O şahıs, bütün ülkelerin anayasasını okuduğu, fakat en gelişmiş anayasanın İran’a ait olduğuna kanaat getirdiğini, bizim anayasamızda dini demokrasi ve ülkülerin bir arada yer aldığını söyledi.

Siyasi alanlarda aktif olmanın önemine vurgu yapan Horasan dini ilimler merkezi yüksek konsey üyesi hüccetülislam Reisi, şöyle dedi:Siyasi bir Ruhani ve din alimi, zamanı ve toplumu tanıyan ve koşullara uygun bir şekilde Müslüman ümmete yönelik  rolü ve görevini yerine getiren seçkin alimdir.

Ortadoğu’da aktif olan 7 binden fazla uydu kanalına değinen nhüccetülislam Reisi, şunları şöyledi: Müstekbirler bütün medya güçlerini kullanarak İslami toplumlarda dini değerleri yok etmek amacıyla sahaya inmiştir ve bu arada dini değerlerin korunması bağlamında en önemli görev din alimlerinin üzerindedir.

Toplumdaki şehitlerin birçoğunun din alimleri kesiminden olduğunu kaydeden hüccetülislam Reisi, şöyle dedi: bu konu Şia din alimliğinin siyakat değil de Kıyadet konumunda olduğunu gösteriyor.Onlar kendileri zirvede yer alarak başkalarını da bu konuma yücelmeye davet ediyor.

Horasan dini ilimler merkezi yüksek konsey üyesi hüccetülislam Reisi, konuşmasını şöyle sürdürdü:  din alimliği makamına yönelik yürütülen bütün komplolar ve entrikalara rağmen, hala toplumda siyasi, toplumsal ve dini işlerde en güvenilir merci ve sığınak din alimleridir. Böylesi etkin bir konuma sahip olmak, talebeler ve din alimleri için büyük bir sorumluluktur ve günümüz şartlarında yoğun çaba gerektiren bir görevdir. Kutsal Rezevi Külliyesi mütevellisi konuşmasının sonunda  her hangi bir girişim için büyük Horasan’ı göz önünde bulunduracaklarını kaydederek, şöyle dedi:  imar ve kalkınma hizmetleri vermekte, Güney Horasan, Kuzey Horasan ve Rezevi Horasan arasında herhangi bir ayrım gözetmiyoruz ve bizim bakışımız büyük Horasan’a yöneliktir. Meşhet’te başlayan konut inşaat projeleri, inşallah yakında Kuzey ve Güney Horasan’da da yürütülecektir.

Söz konusu görüşmenin başlangıcında Güney Horasan talebeler ve din alimleri temsilcilik konseyi üyesi hüccetülislam Rezevi Nesep, başında olduğu konseyin son yıllardaki faaliyetleriyle ilgili bir rapor sundu.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.