“ABD savaşı başlatan taraf olabilir ancak kesinlikle bitiren taraf olamaz”

“İran İslam Cumhuriyeti hiçbir savaş başlatmayacak, ancak saldırıya maruz kalırsa, tüm gücüyle nefsi müdafaa yapacak.”

BM Genel Kurul Toplantısına katılmak üzere New York’ta bulunan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, CNN’e yaptığı açıklamada, Amerika’yı olası saldırı konusunda uyararak, savaş başlatması halinde, kesinlikle savaşı bitirecek tarafın Washington olmayacağını vurguladı.
İslami İnkılabı zaferinden sonra İran İslam Cumhuriyeti, Amerika’nın muhtelif ve türlü komplo ve saldırganlıklarına uğramıştır.
Amerika, Irak ve Afganistan olmak üzere bölgemizdeki bazı ülkelere savaş dayatırken diğer bazı bölgelere karşı da örtülü ve vekalet savaşları, ya yürütmüş ya da halen yürütmektedir.
Kuşkusuz savaş, istenen bir şey değildir; İran İslam Cumhuriyeti de her türlü savaşa karşıdır ve kesinlikle reddetmektedir. Ancak saldırıya maruz karıl ve kendisine karşı savaş başlatılırsa nefsi müdafaa yapmaktan başka çaresi olmayacaktır. Bu açıdan savunma ve caydırıcılık anlamında tehditlere uygun şekilde karşılık verecek savunma gücüne sahip olmak gerekiyor.
Tehditler ve olası saldırıları bertaraf etmek ancak yeteri kadar savunma ve caydırıcılık gücüne sahip olmakla mümkün olur. Her ne kadar bir ülkenin caydırıcılık ve savunma gücü fazla olursa o kadar ülkeye saldırı riski azalır ve güven de artar. Hatta bu caydırıcı ve önleyici güç ve askeri kabiliyet, büyük askeri güçleri bile savaş başlatma kararı alma konusunda tereddüde sokar.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani, Amerika’nın tehditleri ve de İran’ın savunma ve taarruz gücü hakkında şöyle bir değerlendirmede bulunuyor:
“İran İslam Cumhuriyeti her daim düşmanın askeri tehdidini ciddiye almıştır ve gerek füze ve gerek gelişmiş hava savunma alanlarında caydırıcı güce sahip olma konusundaki ısrarımızın nedeni de, tam da bu konudur. Bugün İran, askeri olarak, her tehdide ezici biçimde yanıt verebilir. Trump ve Amerikan yöneticileri de bunu iyi bilmekteler. Tel-Aviv için de bu mesele çok açık ve nettir. Bağırarak tehdit etmelerinin sebebi de budur. Savaşamayacaklarını kesinlikle bildikleri için yüksek sesle tehdit ediyorlar. İşte Trump’ın yöntemi budur, Trump savaşacak biri değil, savaşmamak için de tehdit ediyor.”
İran hali hazırda önleyici füze gücüne sahiptir ve gerekirse Fars Körfezi ve Hürmüz Boğazını savunmak için düşman ve terörist Amerikan güçlerine karşı füze gücünü kullanabilir; bu ise tam da “önleyici” strateji anlamındadır.
Rus uzmanlardan Mihail Şinkman da bu gerçek hakkında şunları diyor: Amerika, İran’a herhangi bir saldırıda bulunursa, kimsenin kurtulma yolu bulamayacağı bir duruma düşer.
Amerika’nın bölgede istikrarsızlık ve çatışmayı yayma hedefi, İran İslam Cumhuriyeti’nin güvenliği sağlamakta başarısızmış gibi göstermektir.
Ancak İran, Amerika ve bölgesel müttefiklerine rağmen bu tehditler karşısında dimdik durmayı başarmıştır. İran’ın bölgede güvenliği sağlama başarısı ve belirleyici gücü ve rolünü herkes iyi bilmekte. İran ülke içinde güvenliği istenen şekilde sağlamasının yanısıra, bölgede toplu güvenliğin pekişmesine de katkı sağlıyor.
Bu nedenle İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in, Amerikan CNN televizyon kanalına yaptığı açıklamalarda, İran’ın caydırıcı gücüne vurgu yapması, aslında Tarhan’a karşı her türlü senaryoları hakkında Amerika ve bölgesel müttefiklerine verilmiş anlamlı bir uyarıdır.