Behram Kasımi: Füze Gücünün Korunması, İran’ın Kırmızı Çizgisidir

İran’ın füze alanındaki çalışmaları ülkenin milli menfaatlerinin korunması ve muhtemel saldırılar karşısında ülke sınırlarının müdafaası yönünde İran’ın caydırıcı siyasetlerinin bir parçasıdır, Bu tutum bir kez daha İran’ın resmi siyaseti olarak ve İran’ın füze gücünün tehdit oluşturduğu yönünde Fransız dışişleri bakanının açıklamasına cevap olarak İran dışişleri bakanlığı sözcüsü tarafından dile getirtildi.

Fransa dışişleri bakanı Jean-Yves Le Drian, bu ülke RTL radyosuna verdiği bir demecinde Tahran’a karşı bir takım iddiaları dile getirerek, İran’ın füze gücü ve silahlarının sadece ülke müdafaası amacına yönelik olduğunu bildirdi.

Bunun üzerine İslami İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi,Fransa dışişleri bakanının İran karşıtı açıklamasına verdiği tepkide, İran’ın füze faaliyetlerinin İran’ın caydırıcı siyasetlerinin bir bölümü olduğu ve İran’ın milli çıkarları ve topraklarını korumak amacıyla olduğunu söyledi.

Kasımi, İran’ın füze faaliyetlerinin hiçbir ülkeye karşı olmadığını kaydederek, “Tahran, son onyıllarda Irak’ın Baas rejiminin İran’a dayattığı 8 yıllık savaş gibi hususlardan elde ettiği tecrübeleri dikkate alarak, düşmanların İran karşıtı bazı şom niyetlerinin oluşmasına karşı savunma bünyesini güçlendirmesi gerektiğini öğrenmiştir”diye kaydetti.

Bölgede istikrar, güvenlik ve ekonomik gelişmenin İran’ın lehine olduğunu kaydeden Kasımi,” İran kendi çıkarları ve maslahatını bölgede güvenlik, barış ve istikrar oluşturmakta görüyor ve bunun gerçekleşmesi için bölge ülkeleriyle işbirliği peşindedir”ifadesini kullandı.

Aslında İran’ın füze gücünün tehdit olarak gösterilmesi iki amaç üzerine yapılmaktadır. Bir yandan İran’ın füze savunma gücü tüm bölge ve hatta dünya güvenliği ve barışı aleyhinde bir tehdit olarak gösterilirken diğer yandan bunu bahane ederek İran’ın savunma gücü zayıflatılmaya çalışılmaktadır.

Bu meseleyle ilgili iki faktör ön plana çıkmakta:

Birincisi: Ülkenin milli güvenliğinin kopmaz bir parçası sayılan tehditler karşısında üst düzey ve kesin bir güvenliğin sağlanması zaruretidir. Bunun için de tehditler karşısında caydırıcı ve hatta saldırgan bir savunma gücüne sahip olmak görüşülmeyecek meşru bir haktır ve her ülkenin kendisini ilgilendirir.

İkinci Faktör ise: Toplu ve bölgesel güvenliğin sağlanmasıdır.

Ne yazık ki başta Suudi rejimi olmak üzere bir takım bölge yönetimleri toplu güvenliğin korunmasına eğilimli değiller ve bu ülkeler hatta batı tarafından da destek görmekteler. Bu ülkeler aynı zamanda sürekli olarak bölgesel toplu güvenliği tehdit edici girişimlerden de kaçınmamaktalar.

The American Inter Prize enstitüsü Ağustos 2017 tarihinde yayınladığı bir raporunda, İran’ın oldukça uzmanlaştığı alanlardan birinin balistik füzelerin üretim alanı olduğunu, İran’ın balistik füzelerinin ülkeye yönelik tehditler karşısında caydırıcılık amacı taşıdığını bildirmişti.

Başta Fransa olmak üzere AB üyesi ülkeler her ne kadar Trump’ın nükleer anlaşma karşıtı tutumu karşısında savunucu bir tavır sergilemiş ve muhalefette bulunsalar da ancak aynı zamanda İran ile görüşmeler faslında İran’ın füze programından da kaygılandıkları hususunu söylemekten kaçınmamaktalar.

Elbette Avrupalılar bu tutumlarıyla hem nükleer anlaşma, hem bölgesel ortakları ve hem Amerika’yı bir arada ellerinde tutmak istemekteler. Elbette bu yanlış bir hesaptır ve ondan bir sonuç elde edemezler.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, 23 Mayıs tarihinde yaptığı bir konuşmada Avrupalılarla yapılan görüşmelerde, nükleer anlaşma KOEP ve Amerika’nın bu anlaşmadan çıkması hakkında, İran’ın füze programının gündeme getirtilmemesi ve İran’ın bölgesel varlığının söz konusu edilmemesi gibi bir kaç temel şartları ön plana çıkarmıştı.

İran’ın bölgede çapında terörizme karşı mücadele alanındaki üstün başarıları, aslında İran’ın kendi bu üstün teknoloji ve yeteneğinden kesinlikle başka ülkeleri yönelik tehdit ve saldırı amaçlı yararlanmadığı gerçeğini gözler önüne sermiş, aynı zamanda kendi üstün yetenek ve gücünü bölge güvenliğine yönelik tehdit unsurları karşısında layıkıyla kullanmıştır.