Beyaz Saray’dan Cumhuriyetçi Senatörlere Kınama

Beyaz Saray bir kez daha cumhuriyetçi senatörlerin İran ile nükleer görüşmeler konusundaki mektubunu kınadı.

Presstv’nin bildirdiğine göre Beyaz Saray dün yazılı bir açıklama yaparak Cumhuriyetçi senatörlerin bu girişiminin saptırıcı olduğunu bildirdi.

Öte yandan Beyaz Saray Sözcüsü Eric Schultz, ABD Başkanı Barack Obama ile Atlanta’ya seyahat halindeyken başkanlık uçağı Air Force One’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Schultz, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in Cumhuriyetçi senatörlerin nükleer müzakerelerle ilgili İranlı liderlere yazdığı mektubun “ABD’nin güvenilir olmadığını gösterdiğini” söylediği hatırlatılarak, mektubun, İran ile 5+1 grubu ülkeleri arasında devam eden müzakerelere “somut bir şekilde” zarar verip vermediği sorusunun yöneltilmesi üzerine, “Mektubun, müzakerelere apaçık, alenen ve partizanca bir müdahale olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Ülkenin dış politikasının ABD Başkanı tarafından yürütüldüğüne dikkati çeken Schultz, dün de ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın, mektubun ABD Senatosu’nun son iki yüzyıldaki rolüyle bağdaşmadığını vurguladığını aktardı. Schultz, “Dolayısıyla mektubun ABD Başkanı’nın yabancı bir hükümetle müzakere etme kabiliyetinin altını oymayı amaçlayan düşüncesiz, sorumsuz ve partizanca bir girişim olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Schultz, ABD’nin bir parçası olduğu nükleer müzakerelerin sadece İran’la ikili bir müzakere olmadığına, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, AB ve Çin’in de içinde olduğu “karmaşık ve hassas” bir müzakere yürüttüklerine dikkati çekerek, “Dolayısıyla aynı partinin 47 üyesinin müzakerelere zarar verme yönünde bir girişimi oluyorsa, bunun yanlış yönlendirilmiş olduğunu düşünüyoruz” dedi.

ABD’de 47 Cumhuriyetçi senatör, İranlı liderlere mektup yazarak, Amerikan yönetimiyle varacakları herhangi bir nükleer anlaşmanın ömrünün, Kongre bu anlaşmayı onaylamadığı müddetçe Başkan Obama’nın iktidarda olduğu süreyle sınırlı kalabileceği yönünde uyarmıştı.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise dün, mektubu “gayrı diplomatik ve sıradışı” şeklinde niteleyerek, “Bu mektup aslında bize ABD’nin güvenilir olmadığını söylüyor” ifadesini kullanmıştı.