Halepçe’nin kimyasal bombardımanının yıldönümü üzerine

  • 14 Mart 2018
  • 1.434 kez görüntülendi.
Halepçe’nin kimyasal bombardımanının yıldönümü üzerine

Gerçekte cani Saddam rejiminin Batı’nın kendisine hibe ettiği kimyasal silahların kurbanı olan insanların üzerine çöken gam ve keder ve onca cismi ve ruhi acı asla son bulacak gibi durmuyor.

İran’a dayatılan sekiz yıllık savaş günlerini hatırlayan insanlar, neden söz edildiğini çok iyi bilir. O günlerin en acı ve en üzücü hadiselerinden biri Halepçe kentine düzenlenen kimyasal saldırıdır. Bu saldırıda Iraklı binlerce Kürt vatandaş 25 Esfend 1366 tarihine denk gelen 16 Mart 1988 gününde Saddam rejiminin organize soykırım politikasının kurbanı oldu.

Halepçe kenti 16 Mart 1988’de kimyasal bombardımana maruz kaldı. O gün öğleden sonra saat 14 sularında ve Halepçe kentinin Velfecr 10 operasyonu çerçevesinde kurtuluşu üzerinden sadece 2 gün geçtiği bir sırada Saddam rejiminin hava kuvvetlerine bağlı Fransa yapımı super etandard bombardıman uçakları Halepçe’nin mavi semalarında göründü. Her uçak savunmasız Iraklı Kürt halkının üzerine 500 kg ağırlığından olan 4 kimyasal bomba attı. Bir kaç dakika içinde Halepçe’nin semalarını sarı bir bulut kapladı ve ikinci dünya savaşından sonra eşi görülmemiş bir savaş ve insani trajedi yaşandı ve binlerce masum sivili katletti.

Belçikalı uzman prof. Oben Hendriks şöyle diyor: bu saldırıda üç çeşit gaz kullanıldı. Bu gazlar hardal gazı, sinir gazı ve sianojen gazıydı.

Bu kimyasal maddeler Batılı ülkeler tarafından ve Hollandalı Frans Fan anrat aracılığı ile Irak’ın baas rejimine ulaşmıştı.

Siyaset meseleleri uzmanı Siyamek Bakıri bu konuda şöyle diyor: Batılı devletler nasıl ki kimyasal ölümcül silahları kullanan ilk ülkelerdi, bu tür silahları ihraç eden ilk ülkeler de oldu ve dayatılan savaş yıllarında Saddam istediği kimyasal silahları 150 Alman, İngiliz ve Amerikan firmasından temin etti.

Amerika Başkanı Barack Obama Newyork Times gazetesine verdiği mülakatta şöyle diyor: Amerika yönetimi Saddam rejimi İran ile savaşta kimyasal silah kullandığını bildiği halde ona destek verdi.

Irak’ın Halepçe kentinden önce Saddam rejimi İran’ın Serdeşt kentine kimyasal saldırı düzenledi ve böylece bu kent dünyada kimyasal saldırıya uğrayan ilk kent olarak tarihe geçti.

Saddam rejiminin dayatılan savaş yıllarında ilk kimyasal saldırısı Ocak 1981 tarihinde düzenlendi. O tarihten sonra savaş sona erinceye dek baas ordusu 3500 kez kimyasal saldırı düzenledi. Bu saldırılarda yüz bin İranlı vatandaş kentlerde ve savaş cephelerinde yaralandı veya şehit düştü.

24 Haziran 1988 tarihinde düzenlenen Serdeşt saldırısında yüz sivil hayatını kaybetti, 8 bin sivil kimyasal gazlarla zehirlendi. Serdeşt cinayetinin ardından Saddam rejimi 16 Mart 1988 tarihinde Irak’ın Halepçe kentine kimyasal saldırı düzenledi. Bu saldırıda halepçe halkından beş bin sivil hayatını kaybetti.

Savaşlarda Kimyasal silah kullanımı yirminci yüzyılın sonlarına doğru doruk noktasına ulaştı. Gerçi birinci dünya savaşından önce de bazen kimyasal silah kullanıldığı belirtildi, fakat bu silahlar ilk kez birinci dünya savaşında geniş çapta kullanıldı.

Birinci dünya savaşı sırasında 120 bin ton kimyasal madde kullanıldı ve bunun sonucunda 90 bin kişi öldü, 1 milyon kişi de yaralandı. Bu arada kimyasal silahların insanların üzerinde ve gelecek kuşaklarda da uzun süreli etki yaptığı belirtilmelidir.

İkinci dünya savaşından sonra kimyasal silahların kullanılmaması yönünde bir çok konvansiyon ve protokol imzalanmasına karşın kimyasal silahların üretimi devam etti ve hiç bir ülke veya kurum bu silahların kullanılmasına engel olamadı.

1925 yılında Cenevre’de imzalanan protokol, dünyada zehirli ve boğucu gazların savaşlarda kullanılmasını ve yine biyolojik silahları yasaklayan ilk uluslararası protokoldü. Bu protokol uluslararası silah ve mühimmatları denetleme konferansının sonunda tedvin edilerek imzalandı.

1948 yılında ve BM’nin silahların denetlenmesi yönündeki faaliyetleri çerçevesinde konvansiyon silahlar komitesi, kimyasal silahları kitle imha silahları şeklinde tanımlayarak nükleer silahlarla aynı kategoriye yerleştirdi. Kimyasal ve biyolojik silahların yapımı ve depolanması ve kullanımının yasaklanması yönünde sarfedilen çabaların sonunda 1972 yılında bir konvansiyon imzalandı. Konvansiyonu imzalayan ülkeler bu tür silahları hiç bir koşul altında üretmeme ve depolamama yönünde söz verdi. Yaklaşık 15 yıl sonra yine 11 Kasım 1987 tarihinde BM de kimyasal silahların hakkında bir kararname onayladı.

Bu çabaların devamında 3 Eylül 1992 tarihinde ve yirmi yılın ardından CWC adı ile anılan kimyasal silahların kullanımını yasaklayan konvansiyon onaylandı ve ardından 1997 yılında kimyasal silahları men eden kurum 192 üye ile kuruldu. Bu kurumun sloganı dünyayı kimyasal silahlardan arındırmaktı. Konvansiyonun 29 Nisan 1997 tarihinde yürürlüğe girdi.

Ancak tüm bu onaylanan ve imzalanan konvansiyonlara ve kitle imha silahlarının yasaklanmasına rağmen günümüzde hala Amerika gibi bazı devletler bu konvansiyonlarını umursamıyor ve yükümlülüklerine yerine getirmeyerek bu konvansiyonların itibarını tehlikeye atıyor.

Bugün Amerika dünyada kimyasal silah başta olmak üzere beşeriyet ve dünya barışı ve güvenliği karşıtı uygulamalarda kapkara karnesi bulunan bir devlettir. Amerika kitle imha silahları alanında kırık notları vardır. Amerika ilk kez 1763 yılında Amerika topraklarının esas sahipleri olan kızılderilileri katliam etmek için kimyasal silah kullandı.

Amerika devleti birinci dünya savaşında 5 bin ton çeşitli kimyasal silahlar üretti. Amerika’nın askeri sanayii iki dünya savaşı arasında kalan yıllarda bu ülkenin kimyasal silah stoklarını altı kat arttırdı ve 30 bin ton ağırlığında en ölümcül kimyasal silahları üretti. Amerika ayrıca beşeriyet tarihinin en gizli projesi olan nükleer silah yapımı yönünde bir proje başlattı.

Veriler, Amerika ordusu Vietnam savaşı sırasında bu ülkenin insanları üzerine 75 milyon litre kimyasal zehirli madde attığını ve yüz binlerce hektarlık ormanlık alanları yok ettiklerini gösteriyor. Bu zehirli maddeler ayrıca Vietnam’da 300 bin insanın ölümüne yol açtı ve daha sonra da sakat bebeklerin dünyaya gelmesine sebebiyet verdi. Bugün Vietnam’da hala Amerika’nın kullandığı zehirli maddelerden etkilenerek sakat bebekler dünyaya geliyor.

İran İslam Cumhuriyeti kimyasal silahların en büyük kurbanı olarak ve yine nükleer silaha karşı olan bir devlet olarak defalarda dünyada hatta bir tek kimyasal veya nükleer silah kalırsa bu ölümcül silahların kullanımı ile ilgili korkuların sona ermeyeceğini vurgulamıştır. Nitekim Saddam rejimi de Amerika ve Avrupa’nın destekleri ile kimyasal silah teknolojisine kavuştu ve daha sonra da dünya camiasının duyarsızlığından faydalanarak bu silahları İran’da askerlere ve sivillere ve Irak’ta da sivillere karşı kullandı.

Saddam rejimi Batı’nın hibe ettiği bu silahlarla Serdeşt ve Halepçe’de en büyük cinayetleri işleyerek insan hakları iddiasında bulunan Batılı devletleri de rezil etti.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.