İmam Ali Hamaney’in Kudüs Gücü Birliklerindeki Temsilcisi Hüccet’ül İslam Şirazi: Her Alim Şehit Olmaya Taliptir!

Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nde İmam Ali Hamanei’nin temsilciliği görevini üstelenen Hüccet’ül İslam Şirazi, kutsal türbeleri terör saldırılarına karşı savunurken şehit olan ilk ilim havzası mensubu Hüccet’ül İslam Muhammed Mehdi Malmiri’yi anma merasiminde yaptığı konuşmada  ‘Şehit Muhammed Mehdi, mücadeleci bir âlim ve Ehlibeyt aşığıydı’ ifadelerini kullandı. Şirazi sözlerine şöyle devam etti:

“Bir kez daha alimler savaş meydanında İslam’ı ve Hz. Fatıma’nın emaneti olan evlatlarının türbelerinin korunması noktasında sabitkadem olduklarını ispat etti. Âlimler, İslam’ın cihat, mücadele, tebliğ vb. alanlarda güce ihtiyaç duydu her zaman ve mekânda tüm benlikleriyle sahnede olmalıdır.

Âlimler, İslami değerlerin korunmasında canlarını feda etmekten korku duymayan kimselerdir. Âlimler için İslami ve insani değerlerin ve yine Ehlibeyt’e ait kutsal türbelerinin korunmasının sağlamak şer’i bir vazifedir. Âlimler geçmişten günümüze özellikle 8 yıl süren savaşta ölümden korkmadıklarını ve şahadet anı için dakikaları saydıklarını herkese göstermiştir. Bu âlimlerden biri, Ehlibeyt ve şahadet aşkının durmaksızın dalgalandığı bir evde büyüyen şehit Muhammed Mehdi’ydi. Şehit Muhammed Mehdi’nin değerli eşinin kendisine başsağlığı dilerken bana söylediği ‘Hiç önemli değil, kocam İslam İnkılâbı Rehberi’ne olan aşkından kendini feda etti’ sözü benim ve mensubu olduğumuz camianın sorumluluklarını daha da ağırlaştırıyor.

Böylesi evlatları yetiştiren aileler ve onları takviye ederek topluma kazandıran ilim havzası için şahadet bir onurdur. İlim havzalarında Kifaye ve Rical derslerini okuyan şehit Muhammed Mehdi, sıradan insanlar gibi sade bir hayat yaşayan mütevazı biriydi. İslam’ı ve İslami değerleri korumak için savaş meydanına yürüdü. Ancak seçilmiş insanlar bu makama sahip olabilir. İslam’ın ihya edilmesi için ilim tedris eden ve gerektiğinde meydanlara inen insanın makamı, dünyevi makamlarla ölçülemeyecek kadar yücedir.

Hepimiz biliyoruz ki âlimin ölümüyle dünyada kapanması zor bir gedik açılır. Âlimin ölümünde sadece sevenleri değil melekler bile gözyaşı döker. Mücadeleci ve sarsılmaz bir iradeye sahip olan bir âlimin şahadet makamına erdiğinde alacağı mükâfat hiçbir şeyle eşdeğer değildir. Allah uğrunda şehit olmayı arzulayan, İslam’ın ve direnişin gücüne güç katmak için canını avuçlarında taşıyan bir insan, ilim havzalarından ders okuyan ama İslami değerlerin korunması gerektiği düşüncesini benimsemeyen bir âlimden daha faziletlidir.

Şahadet için saniyeleri sayan Hz. Ali’nin evlatlarının türbelerini korumak adına canını feda eden şehitlerin ailelerini tebrik etmek gerekir. İslam İnkılâbı’nın tabiriyle ‘şehit Muhammed Mehdi, kolay kolay kimseye nasip olmayan ve Enbiyaların bile gıpta ettiği bir makama ulaştı.’ Yine rehberimizin deyimiyle ‘Suriye ve Irak’ta terörün hedefinde olan kutsal türbeleri savunurken şehit olanlar, Hz. Hüseyin’le omuz omuza savaşanlar gibidir. Çünkü onlar olmasa Ehlibeyt’in türbelerinden bugün eser kalmazdı. İlim havzalarında yetişen her bir âlim, her an savaş meydanına inmeye ve şehit olmaya taliptir.”

Konuşmasının bir bölümünde bölgede yaşanan olaylara da değinen Şirazi;

“Yemen, Allah’ın yardımıyla en kısa zamanda zafere erecektir. İslam düşmanlarının ve Suudi rejimin burnu yerlere sürülecektir. Ehlibeyt’in sesini bastırmaya, izini silmeye kimsenin gücü yetmez. Daha düne kadar sadece 100 Ehlibeyt aşığının olduğu Nijerya’da bugün binlerce Ehlibeyt taraftarı var. Kudüs Günü’nde Şia ve Ehlisünnet Kudüs’ü ve Filistin halkını desteklemek için Nijerya’nın farklı bölgelerinde protestolar düzenliyor. Nijerya İslami Hareket önderinin üç oğlu şehit edildi, bir oğlu da gazi oldu. İslam İnkılâbı Rehberi ve Nijerya İslami Hareket önderinin ailesi arasında gerçekleşen görüşmede şehitlerin annesi şöyle demişti, ‘Birkaç oğlum daha var ama tek duam, oğullarımdan önce benim şehit olmamdır.’