İran’dan BM insan hakları konseyine tekpi

  • 07 Ağustos 2016
  • 864 kez görüntülendi.
İran’dan BM insan hakları konseyine tekpi

Batılı ülkeler, sürekli diğer ülkelerdeki insan hakları konusunda ön yargılı davranıp karar bildirisi yayınlıyorlar. Ancak Batılı sömürgeci devletlerin İnsan hakları konusundaki endişelerinin ne kadar gerçekçi ve siyasi karanlık emellerden uzak olduğu sorusu ise akla geliyor.

Acaba batılı ülkelerin insan haklarını savunmak iddiasıyla yayınladıkları İnsan hakları ihlalleri raporu, bu ülkelerin gerçekten insan haklarını savunduklarını ve bu konuda şeffaf olduklarını yansıtıyor mu?

Amerika ve İngiltere dış işleri bakanlıklarının yıllık insan hakları raporlarında sürekli İran İslam cumhuriyeti, İnsan hakları ihlalleriyle suçlanmaktadır. BM insan hakları konseyiyle AB, Cuma günü yayınladıkları bildirilerinde İran’da çok sayıda yapılan İdamların endişe verici olduğunu ileri sürdüler.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, İran’da terörle suçlanan 20 Sünni mahkûmun idamının üzücü olduğunu belirtip, kınadıklarını belirtti.

İran İslam cumhuriyeti dış işleri bakanlığı sözcüsü Behram Gasemi ise yaptığı açıklamada, Batılı yöneticilerin İran’da teröristlerin idamını kınamalarının, İran’ın iç işlerine açık bir müdahale olduğunu kaydedip, insan hakları ihlalleri suçlamaları reddetti. Behram Gasemi, İran İslam cumhuriyetinin bölgedeki yabancı güçlerin desteğindeki terörist çeteler ve terörizmle etkin bir mücadele yaptığını, terörizmle amansız savaşın yapılacağını defalarca vurguladığını söyledi.

Sünni olarak yansıtılmaya çalışan Selefi Vahhabi tekfirci teröristler, İran’ın bazı şehirlerinde silahlı saldırılar ve suikastlar yapan, bombalı eylemler gerçekleştiren, Sünni İslam âlimleri başta olmak üzere Sivil masum insanları katliamdan geçiren teröristler olarak, İran mahkemeleri tarafından İdam’a mahkûm olup infaz edildiler. Bu teröristlerin Sünni veya Şii olmaları hiçbir şeyi değiştirmez, zira cinayet işleyen terörist idam edilir.

Batılı devletlerin İran’da insan hakları ihlalleri yapıldığına ilişkin iddialarından güttükleri karanlık emellerinden biri, İran korkusunu salmak ve İran’daki İslam cumhuriyeti nizamını uluslararası alanda karalamak, diğeri de batılı devletlerin uluslararası alanda İnsan haklarını korumaktan sorumlu oldukları düşüncesini telkin etmektir.

BM ve AB’nin İran’da idamları kınama bildirilerinden amacı, İran’ı dünya kamuoyunda karalamaktır. Batılı güçler, sadece İran hakkında değil, birçok ülkede İnsan hakları ihlalleri konusunda ard niyetli ve önyargılı raporlar yayınlıyorlar. İnsan hakları savunucusu olduklarını iddia eden batılı devletler, aslında diğer dünya ülkelerinde ve özellikle İslam ve doğu ülkelerinde ayrılıkçı, kavmiyetçi, selefi tekfirci terör örgütlerini kurdurup teröristleri destekleyip besliyorlar. Bundan amaçları, hedef ülkelerin iç güvenliğini sarsıp, terör yoluyla teslim almaktır.

Acaba masum askeri ve güvenlik güçleriyle sivil halkı ve kadınlarla çocukları bombalı saldırılarla katliamdan geçiren teröristlerin tutuklanıp yargılanıp cezalandırılması, adalet ve hukuka aykırı mıdır? Yahut teröristleri cezalandırmak adaletin ve hukukun ta kendisi midir? Batılı güçler niçin teröristleri silahlı çatışmalarda öldürüyor ve onları tutuklamıyorlar? Silahlı çatışmalarda saldırgan teröristlerin öldürülmesi de idam sayılmıyor mu?

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.