İşgal rejimi İsrail parlamentosunda ‘Ezan yasağı yasa tasarısı’ ertelendi

  • 17 Kasım 2016
  • 880 kez görüntülendi.
İşgal rejimi İsrail parlamentosunda ‘Ezan yasağı yasa tasarısı’ ertelendi

İşgal altındaki Filistin topraklarında “gürültü kirliliğine neden olduğu” iddiasıyla camilerden ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısının İsrail Parlamentosu (Knesset) genel kurulunda oylamaya sunulması ertelendi.

İşgal rejimi İsrail’in kanal 10 televizyonunun haberine göre, Knesset’teki dindar Yahudi partilerinden Yahudot HaTora’nın (Birleşik Tevrat) camilerden ezanın okunmasının yasaklanmasına itiraz etmesi üzerine genel kurulda yapılması beklenen oylama ertelendi.

Yahudot HaTora’ya bağlı Sağlık Bakanı Yakup Litzman, ezanın hoparlörlerden yasaklanmasının, Yahudi ritüellerine de dokunacağını savunarak yasa tasarısına karşı çıktıklarını belirtti.

Liderliğini Yakup Litzman’ın yaptığı Yahudot HaTora’nın ezanın hoparlörlerden yasaklanmasını öngören yasa tasarısının itirazına dindar Yahudi Şas Partisi, Yahudi Kulanu Partisi ve Birleşik Arap Listesi de destek verdi.

Siyonist İsrail rejimi bakanlar kurulu 13 Ekim tarihinde camilerden ezan sesinin yayınlanmasıni yasaklayıcı bir kanun tasarısı hazırlamış ancak bu ırkçı ve insanlık dışı girişim başta Filistin halkı ve grupları olmak üzere dünya genelinden sert tepkilere yol açmıştı.

Bilindiği gibi işgal rejimi siyonist İsrail rejimi Filistin topraklarının özellikle de Mescidi Aksa’nın İslami kimlik ve özelliğini yok etmek amacıyla uzun zamandır sinsi komplolar peşinde olup, bu yönde İslami değerleri yok etmek ve bölgenin kimlik yapısını değiştirmek istemektedir. Bu doğrultuda Mescidi Aksa’nın tahrip edilmesi işgal rejiminin en başlıca hedeflerinden biri olup, sürekli olarak Mescidi Aksa’nın altını oymakta veya bölgede Süleyman Mabedini kurarak bu bölgenin Yahudilere ait olduğunu iddia etmektedir.

UNESCO 13 Ekim tarihinde Paris’te 58 ülkenin katıldığı toplantıda iki karar tasarısını onaylamış ve bu iki karar tasarısı uyarınca Yahudiler ile Kudüs’teki Mescid-i Aksa arasında hiçbir dini bağlantının mevcut olmadığı ve Kudüs’ün Müslümanlar için kutsal bir mekan olduğunu vurgulamıştı. UNESCO’nun bu karar tasarısı 6’ya karşılık 24 evet oyu ile kabul edildi, 26 ülke çekimser kalırken iki üye oylamaya katılmamıştı.

UNESCO’nun Mescidi aksanın Müslümanlara ait kutsal bir mkena olduğu ve orada Yahudilere ait herhangi bir eserin bulunmadığına ilişkin net kararı, Müslümanlar için gayet önemli bir karardır. Ama bununla birlikte siyonist İsrail rejimi yıllardır bu açık gerçeği ortadan kaldırmak ve bu bölgenin Yahudilere ait olduğunu ispatlmak için çetin bir uğraşı içindedir.

Siyonist işgal rejimi İsrail’in iddiaları uyarınca Mescid-i Aksa, mescit değil de kendi tapınakları olduğu şeklinde. İsrail yıllarca o tapınağın kalıntılarını aramak adına Mescid-i Aksan’ın altında kazı çalışmaları yürüttü ve halen yürütüyor. Gerçi İsrail’in 1917’den itibaren bu kazı çalışmalarını yürüttüğü yönünde kesin deliller mevcuttur ama siyonist rejimin kazı ile ilgili verdiği tarih 1967’dir.

1948 tarihinde Batı Beytul Mukaddes’i işgal eden ve 1967 yılında da Doğu Beytul mukaddes’i işgal eden siyonist İsrail rejimi o tarihten şimdiye kadar Filistin toprakları üzerinde Filistinlilerin evlerini, İslami mekanları ve Beyt’ul Mukaddes’i tahrip etmek suretiyle  Başta Mescidi Aksa olmak üzere Filistin’in İslami kimliğini ortadan kaldırmaya ve bölgeye siyonist-Yahudi bir görünüm ve geçmiş kazandırmaya çalışmakta.

İsrail’in asıl amacı Filistin halkının her türlü tarihi ve İslami eserlerini yok etmek ve Musevi simgelerin yerleştirilmesini sağlamak ve bununla da bölgede kendine bir tarihi bağ oluşturarak kendini meşru göstermek istemektedir.

Ancak UNESCO’nun son kararı ve Mescidi Aksa’nın İslami bir kimlik olduğunu resmen kayıtlara geçirmesi, diğer yandan siyonistlerin saldırgan ve insanlık dışı tutum ve girişimlerine dünya genelinde bir tepkinin gösterilmesi siyonistlerin tüm bu komplolarını suya düşürmüştür.

Son olarak da işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde Muhammedi ezan sesinin yayılmasını engellemek için bu hususta bir kanun çıkarmak isteyen siyonist rejim gerek Filistin içinden ve gerekse dünya genelinden gelen tepkilere karşısında geri adım atmaya mecbur kalmış ve şimdilik bu husustaki tasarıyı ele almayacağını ilan etmiştir. Bu ise direnişin gücünü göstermekte.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.