İsrail’in Filistin Halkı Aleyhindeki Cinayetleri Şiddet Kazanmıştır

Haberler, işgal rejimi İsrail’in Filistin halkı aleyhindeki cinayetlerinin şiddet kazandığını gösteriyor. İsrailli askerlerin ateş açması sonucu 4 Filistinli daha şehid düştü. Bu 4 Filistinlinin şehadetiyle Kudüs intifadası şehitlerinin sayısı Ekim 2015 tarihinden şimdiye kadar 244 kişiye ulaştı.

Bilindiği üzere Ekim 2015 yılından şimdiye kadar Filistin’in muhtelif bölgeleri, Filistin halkının işgal rejimi İsrail’e karşı geniş protesto eylemlerine ve Kudüs intifadasına şahit olmaktadır. Mescidi Aksa’nın siyonistlerce zaman ve mekan olarak bölünmesini protesto eden Filistinliler bu eylemlerinde ayrıca dünya kuruluşları ve BM’den işgal rejimi İsrail’in Filistin halkı aleyhindeki zulüm ve cinayet siyasetlerine engel olması, Filistinli esirlerin serbest bırakılması yönünde gerekli adımları atmalarını istemekteler. Zira son dönemlerde işgalci İsrail rejiminin zulüm, cinayet ve şiddetinin artması Kudüs intifadasının başlamasına yol açmış bulunuyor.

Siyonist rejimin şiddet girişimlerinin artması her geçen gün Filistin halkı şehitlerinin sayısının artmasına neden olurken siyonist rejim ele başları tüm dünyanın gözü içine baka baka Filistin halkı aleyhindeki şiddet ve baskıyı daha da artıracaklarını bildirmekteler.

Filistin halkı, şiddete baş vurularak sindirilmesi siyonist rejimin gündeminin birinci maddesini oluşturuyor. Nitekim Limerman gibi bir katilin bu ülke savaş bakanlığına getirilmesi ve bu göreve getirildikten sonra Liberman’ın açıklamaları bu gerçeği gösteriyor.

Liberman, Filistinlilerin evlerinin yıkılması ve başta İsraillilere yönelik saldırıda bulunan Filistinlilerin aileleri olmak üzere Filistinlilerin kendi ana topraklarından dışarı atılmaları, arsa ve topraklarının ellerinden alınarak gaspedilmesinin Filistin halkı üzerindeki baskılar olmaya devam edeceğini bildirmiştir. Liberman ayrıca Filistinli önemli şahsiyetlerin terör edilmesinin yanı sıra Filistin İslami Direniş Hareketi liderlerinden İsmail Heniye ve Halit Meşa’alin öldürülmesinin de kendi gündemlerinde olduğunu bildirmiştir. Böyle bir ortamda Filistinden ulaşan haberler, siyonist İsrail rejiminin işgal altındaki topraklarda yeni bir dönem ırkçılık ve terörist hareket başlattığını gösteriyor. Bu mesele siyonist İsrail rejiminin gerçek kimliğini daha da açığa çıkarmaktadır.

İşgal rejimi bu baskı ve cinayetlerle Filistin halkını direnişten vazgeçirmeye ve  teslim olmaya zorlamaktadır.. Kuşkusuz işgal rejiminin 68 yıllık işgal ve gasp hayatında her zaman siyonist İsrail rejimi Filistinlilere ve direnişçilere karşı organize katliam ve terör eylemleri gerçekleştirmiş ve bu tutumunu günümüze kadar aralıksız sürdürmüştür.

1920-1948 Döneminde Amerika ve İngilizlerin himayesi altında oluşturulan üç Siyonist Çete vatısasıyla Filistin halkına karşı büyük katliam ve cinayetler işlenmiştir. Haganah , İrgun ve Stern bu kanlı terör çetelerinden bazıları olup, daha sonraları siyonist rejimin başına geçen kişiler genellikle bu terör örgütlerinin içinde yer alan ve hatta cinayette parlak bir performans sergileyen kişilerden ibarettirler.

İşgal rejimi İsrail’in kuruluşundan bu yana, başbakanlık dahil muhtelif kabinelerin en kilit bakanlıklarını yöneten isimlerin hepsi, bu ‘terör’ tarihinin de baş aktörleriydi.

Menahem Begin (başbakan): King David Oteli’nin havaya uçurulması ve Deyr Yasin katliamında Irgun’un lideri.

İzak Şamir (meclis başkanı, başbakan, dışişleri bakanı): Irgun’u yeterince aktif bulmayarak ayrılan Lehi örgütünün lideri.

İzak Rabin (başbakan, genelkurmay başkanı): Haganah komandosu ve yöneticisi. Irgun’a silah taşıyan ve Begin’in de içinde bulunduğu Altalena gemisini batıran birliğin komutanı. Bu olayın ardından Yahudiler bir iç savaşın eşiğinden dönmüştü.

Şimon Peres (başbakan, savaş bakanı ve başka muhtelif bakanlıklar): Haganah komutanlarından…

Ariel Şaron (başbakan): Haganah militanı. Örgüte 14 yaşında katıldı. Asıl büyük ününü, İsrail rejiminin kurulmasından sonra ordu içinde komutanlığını üstlendiği özel birlik ile yaptı. Birlik 101 unutulmaz katliamlarıyla hafızalarda yer etti. Bunlar sadece en tanınan isimler. İsrail’in kuruluş sürecinde yer almış, sonradan devleti yöneten kuşak, ya Haganah ya Irgun militanıydı.

Tüm bunlar siyonist rejimin geçmiş ve bugününün nasıl bir özelliğe sahip olduğu, kimler tarafından idare edildiğini açık bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Nitekim işgal rejimi aynı görüş açısı ve hedefler doğrultusunda bugün de Filistin topraklarında zulüm, şiddet ve cinayetlerine aralıksız devam ediyorlar. ve Böyle bir ortamda Amerika’da işgal rejimine büyük çaplı askeri yardımlarda bulunarak gerçekte bu cinayetlere yeşil ışık yaktığı gibi İsrail’in cinayetlerine ortak olmaktadır.