Nekbe’nin 70. Yıl dönümünde Filistinlilerin katliamı

ABD’nin Filistinlilerin yüz binlercesinin yurdunu terk etmek zorunda kalması nedeniyle “Büyük Felaket” (Nekbe) olarak andığı İsrail’in kuruluşunun 70. yılında büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasına yönelik protestolarda 60 kişinin siyonistlerce tüm dünyanın gözleri önünde katliamdan geçirildi.

İşgal rejimi İsrail’in 14 Mayıs tarihinde gerçekleştirdiği bu katliam aynı zamanda savunmasız Filistin halkının mazlumluğunu bir kez daha gösterdi.

Açıklanan son resmi rakamlara göre ABD’nin elçiliğini Kudüs’e taşıması ve açılışı gününde Gazze şeridinde 60 Filistinli şehit oldu, 2 bin 770 Filistinli yaralandı. Bundan önce de son günlerde siyonist rejimin şiddeti artırması sonucu hemen hemen her gün Filistinlilerden bir kaçı siyonistlerce şehid edilmekteydi.

Filistin’in işgal edildiği Nekbe’nin (Büyük Felaket) 70. yıl dönümünde yaşanan olaylar, Filistin halkının İsrail ve destekçilerinin cinayetleri karşısındaki musibetlerinin son bulmadığı gibi hatta her defasında daha büyük bir musibet ve faciayla karşı karşıya kalmaktalar. Nekbe (Büyük Felaket) olayı aslında iki çok kötü anıyı insanlara özellikle Filistin halkına hatırlatmakta. Birincisi siyonist İsrail rejiminin 1948 yılında Filistin’i işgal etmesi ve bu topraklar üzerinde kurulması ve ikincisi 800 bini aşkın Filistinlinin kendi evlerinden ve öz vatanlarından kapı dışarı edilerek mülteci konumuna sürüklenmesi ve halı hazırda Filistinli mülteci ve avarelerin sayısının 6 milyonu aştığı bilinmekte.

Nekbe olayı, Filistin’in işgale uğradığı büyük bir facia simgesi olmanın yanı sıra aynı zamanda o tarihten geçen onlarca yıl boyunca Filistin halkının çekmiş olduğu zorluklar ve musibetleri de gözler önüne sermektedir.

Daha doğrusu Nekbe (Büyük Felaket) olayı insani bir trajedinin gözler önüne sergilenmesidir ki o olayla birlikte Filistinlilerin siyasi, ekonomik, kültürel ve hukuki temellerinin büyük bir bölümü tahrip edilmiş ve bu vesileyle gayrı meşru, işgalci, çocuk katili bir rejimin bu topraklar üzerine istikrarı sağlanmaya çalışılmıştır. 675 şehir ve köyün tahribi, Filistinlilerin yaşadıkları bölgelerin işgali ve oraların siyonist yerleşkelere çevrilmesi, Filistinlilerin sınır dışı edilmesi, Filistinlilerin milli ve dini kimliklerini belgeleyen miras ve eserlerin tahribi, mekanların Arapça isimlerinin değiştirilerek yerine İbranice isimlerin getirilmesi 1948 yılından bugüne kadar siyonist İsrail rejiminin Filistin toprakları üzerinde ve Filistin halkına karşı cinayetlerinin ve insanlık dışı girişimlerinin sadece bir bölümünü oluşturmakta.

Nekbe (Büyük Felaket) günü aynı zamanda binlerce Filistinli kadın, erkek ve çocuğun kana bulandığı siyonist İsrail rejiminin onlarca katliamını ve insanlık dışı cinayetini tedai ettirmekte. Bu hususta, “Kefer kasım” ve “Deyr Yasin” katliamlarını örnek göstermek mümkün. 29 Ekim 1956, 6 kadın ve 23’ü çocuk olmak üzere toplam 48 Filistinli Ürdün Nehri Batı yakasında bulunan Kefer Kasım köyünde en ufak bir sebep ve gerekçe olmaksızın keyfi olarak siyonistlerce topluca katliamdan geçirildiler. Bundan önce de 9 Nisan 1948 tarihinde de Stern ve İrgun adlarında iki siyonist terör örgütü işgal altındaki Kudüs’ün batısında yer alan Deyr Yasin köyüne saldırarak köy halkından 360 kişiyi acımasızca katliam etmişlerdi. Elbette işgal rejiminin Filistin toprakları üzerindeki cinayetleri kurulduğu günden şimdiye kadar asla durmamış ve sürekli olarak tekrarlanmıştır ve hatta tüm bu cinayetler Amerikanın yeşil ışığı ve siyonistlere sağladığı desteği ile tahakkuk bulmuştur.

Londra’da yayınlanan el-Kudüs’ül Arabi gazetesi kendi Internet sayfasında Amerika’nın kendi elçiliğini Telaviv’den Kudüs’e taşımasının, Filistin halkı ve uluslararası adalet ve meşruluğa karşı yeni bir Nekbe ve büyük felaket olduğunu bildirmiştir. Bu gazetede konuyla ilgili çıkan haberde, Amerika’nın her türlü himaye ve işgalciliği ile Ortadoğu bölgesinde oluşturulan siyonist İsrail rejiminin halen Filistinliler aleyhindeki tarihi zulmünü sürdürmekte olduğunu yazmıştır.

Bu arada Amerikalıların kışkırtıcı siyasetleri, özellikle de ABD başkanı Trump’ın Amerikan elçiliğini Telaviv’den Kudüs’e taşıması kararı ve 14 Mayıs 2018’de bu uğursuz kararı hayata geçirmesi, bölge halklarının halen Amerika ve siyonist İsrail rejiminin Nekbe siyasetlerine maruz kalmakta olduklarını ve bu siyasetin halen yeni kurbanlar almakta olduğunu gösteriyor. Amerika ve İsrail arasındaki bu işbirliği ise Filistinlilerin daha fazla katliamını beraberinde getirmekte.