Suriye Karşıtı Propagandalar Bizi Yıldıramaz

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Parlamento’da yaptığı konuşmada silahlı kuvvetlerin Halep’teki başarısının ve kazanımlarının öne çıkarılmasının önemine ve Suriye halkının direnişine ilişkin olarak şunları söyledi:

“Halep önümüzdeki birkaç gün içinde vatan kucağına geri dönecektir ve bölgenin teröristlerin elinden kurtuluşu ilan edilecektir. Şuan Suriye karşıtı komplolar son bulmuş değildir. Belki komplocular El-Nusra, Ahraruş Şam, Nurettin El-Zenki ve diğer kuklalarının geleceğinden duydukları endişenin ardından, komplolarını aynı şekilde devam ettirmektedir. Ne yazık ki bu Batı dünyasının işidir. Ancak bu bizim Suriye’nin her karış toprağı kurtarılana kadar terörizmle mücadelemizi sürdürmemize engel olmayacaktır. Ban Ki Moon her zamanki gibi tedirgindir ve Halep’ten sivillerin çıkarılması yönündeki endişelerini dile getirerek Suriye karşıtı propagandalarda etkin rol oynadı. Amerika, Fransa, İngiltere ve diğer ülkelerin de bu çarpıtıcı propagandada katkıları vardır.

İlginç olan şudur; Netanyahu tedirgindir ve kendi kabinesinin toplantısında güvenlik konseyinden Halep konusunda acil toplanmalarını istedi. Bundan daha ilginci ise Arabistan kralının kendi dışişleri bakanından BM Genel Kurulu’nda Halep halkının durumu ile ilgili acil bir toplantı talep etmesini istemiş olmasıdır.Halep’in Batı mahallelerinde yaşayan yaklaşık 30 bin kişi teröristlerin hedefsiz saldırılarının ardından hayatını kaybetti veya yaralandı. Tüm bunlar yaşanırken komplocu ülkelerin liderleri uykudaydı. Suriye Dışişleri Bakanlığı Güvenlik Konseyi’ne teröristlerin katliamlarıyla ilgili yaklaşık 540 mektup yazdı ancak kimse bu mektuplardan bahsetmedi.

Muallim açıklamalarının devamında “Palmira şehri en kısa sürede kurtarılacaktır” vurgusunda bulunarak şunları söyledi: “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki varlığı Suriye’nin hâkimiyetine tecavüzdür ve bu tecavüzü engellemek için gerekli adımlar atılacaktır. Biz şuan Suriye’de özellikle Halep’te teröristlerle şiddetli çatışmalara girdik. Halep’teki tüm terörist gruplar emirleri Türk istihbaratından almaktadır. Tek bir Türk askerinin bile topraklarımızda kalmasına izin vermemiz mümkün değildir.

İsrail ile El-Nusra ve diğer terörist gruplar arasındaki ilişki özellikle de Kuneytire bölgesi konusunda, ortadadır. İsrail’in daha önce Lübnan’da yaptığı gibi, Suriye’de güvenlik şeridi oluşturmak amacıyla teröristlere verdiği destek görmezden gelinemez. Suriye böyle bir uygulamaya izin vermeyecektir.