Suriyeli milletvekili: İmam Hamanei, İmam Humeyni İçin En İyi Halef Ve İnkılabın İlkelerinin Emanetçisidir

  • 06 Haziran 2017
  • 1.625 kez görüntülendi.
Suriyeli milletvekili: İmam Hamanei, İmam Humeyni İçin En İyi Halef Ve İnkılabın İlkelerinin Emanetçisidir

Nahiy Janat, Ayetullah Hamanei’nin İmam Humeyni için en iyi halef olduğunu ve inkılap ilkelerinin ve ruhunun emanetçisi olduğunu belirtti.

Suriyeli milletvekillerinden Nahiy Janat, İmam Humeyni’nin vefat yıldönümü münasebetiyle Tesnim Habere verdiği röportajda, İmam Humeyni’nin siyasi çerçevesi ve düşünce boyutları hakkında değerlendirmelerde bulunmakla birlikte, İslam İnkılabının ilkelerinden biri olan dünya müstekbirleri ile mücadele ve mazlumları savunma konusundaki görüşlerini belirtti.

Suriyeli milletvekili konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘İmam Humeyni’nin şahsiyeti üzerinde bir değerlendirmede bulunmadan önce, bu şahsiyetin ortaya çıkmasına neden olan ortam hakkında bir değerlendirmede bulunmalıyız. Onun inkılabı öylesi bir zamanda ortaya çıktı ki, Şah, demir yumrukla ve Amerika ve İsrail’e dayanarak İran’a hakimdi. İran Şahı, özellikle Amerika olmak üzere müstekbir ülkeler tarafından fazlasıyla destekleniyordu. İran’da halk, Şahın kontrolü altında ve mağlup bir durumdayken, mazlumlara yardım, dünya müstekbirleri ile mücadele ve milli bağımsızlığa ve İslam ilkelerine davet çağrısını duydu ve İnkılabın değer ve düşüncelerine tam olarak iman etti. İnkılabın başladığı ilk yıllarda birçok ülke İslam İnkılabı karşısında durmuş olmasına rağmen, Suriye o dönemde Hafız Esad liderliğinde İran’ın yanında durdu. Çünkü Hafız Esad, İran’daki İslam İnkılabının, mazlum bir halkın batının desteği ile İran halkına karşı faaliyet gösteren zalim Şah’a karşı yaptığı bir inkılap olduğuna inanıyordu.

İran’daki İslam İnkılabı başından itibaren ilkesel duruşuna dayalı olarak bölge konularına, mazlumları savunmaya, Filistin ve Irak halkının direnişini desteklemeye ve müstekbirlerlerle mücadeleye önem verdi ama şiddet hiçbir zaman İmam Humeyni’nin düşünce dairesinde yer almadı. İmam Humeyni liderliğindeki İslam İnkılabı, dünyadaki bütün inkılaplardan farklıdır. Çünkü şiddet olmadan, halkın katılımıyla, kurum ve kuruluşları yıkmadan ya da evleri ateşe vermeden zafere ulaşmıştır. Biz bu şiddet olaylarını Arap İnkılapları adı altında krizlerle boğuşan ülkelerde görüyoruz.

İmam Humeyni’nin radikalizm ve tekfirci düşünceyle mücadelede sosyal bir dünya sağlamak için toplumsal alanda ve dünyadaki siyasi gelişmelerde izlediği yol, onun Kur’an ve Peygamber’in öğretilerine derin bir şekilde hâkim olduğunu ve bildiğini gösteriyor. Sizin de gördüğünüz üzere, İran şu an da İslam ülkeleri arasında şiddet ve radikalizm kullanmadan din ve siyaseti birleştiren ve onu en iyi şekilde uygulayan açık bir örnektir. Dünyadaki mevcut durum, şiddet ve radikalizmin yayılmasının nedeninin bazı siyasi liderlerin radikal gruplara yönelmesi ve onları siyasi hedefleri doğrultusunda kullanması olduğunu göstermektedir. Hal böyle iken, İran’ın şiddet ve radikalizmle mücadele planı, Birleşmiş Milletler’ de oy birliği ile kabul edilmiştir. İran, Suriye krizinin başında da bizi kapsamlı olarak desteklemiş ve İran liderleri de başından itibaren Suriye krizinin siyasi olarak çözülmesini vurgulamışlardır. Bu da şiddetin İmam Humeyni’nin düşüncesinde bir yeri olmadığını göstermektedir.’

Suriyeli bu milletvekili, Arap ülkelerindeki inkılapların, İmam Humeyni liderliğindeki İslam İnkılabı ile ilişkisi hakkında şunları söyledi: ‘İran’daki inkılap ilkelere dayalıydı ama bazı diğer ülkelerdeki inkılaplar, hükümetlere, güvenliğe ve istikrara karşı gerçekleşen inkılaplardır. Bu inkılaplar sömürgecileri ortadan kaldırmak ve yabancılarla ilişkileri kesmek için gerçekleşmedi ve halkın milli iradesinin kırılmasına ve halkın yabancıların önünde diz çökmesine neden oldu. Bazı hükümetler de işgalcilerin politikalarına bağlı kalmak ve yeniden büyük şeytanın emirlerini uygulamak zorunda kaldılar. Bu inkılapların hiçbir şekilde İmam Humeyni’nin inkılabıyla ilişkisi yoktur ve bu inkılaplar, halktan ve birçok Müslümandan intikam alan bir nevi bozukluktur.’

Nahi Janat, İmam Humeyni’nin halefi hakkında da şu ifadelerde bulundu: ‘İmam Hamanei, İmam Humeyni için en iyi haleftir ve inkılabın ve inkılabın ruhunun ve ilkelerinin emanetçisidir. Bu göstermelik bir söz değildir ve biz bunu, Suriye’de, Filistin’de ve zulümle savaşılan bütün meydanlarda hissettik. Dünyada İran dışında hiç kimse Amerika karşısında durmaya ve Filistin meselesinin yanında yer almaya ve onu desteklemeye cesaret edemedi. Aynı zamanda Arapların büyük bir kısmı da Amerika ve İsrail’in kucağına yönelmek için birbiriyle yarışıyorlar. İranlı kardeşler, İmam Hamanei’nin emri ve hükümetiyle, zulüm karşısında duran bütün İslam ümmetini destekliyorlar ve bu varlığı, Güney Lübnan’dan Gazze ve Suriye’ye kadar görüyoruz. İran ve Suriye arasındaki ilişki sadece dostluk ilişkisi değil, tarihi ve dini bir ilişkidir ve İranlı askerlerin Suriye’de şehit olması da aramızdaki ilişkiyi tarif edilemeyecek derecede güçlendirmiştir.’

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.