Zarif: Günümüz sorunları ve çatışmaların büyük kısmı ABD ve Batılı müttefiklerinin savaşçı ve gerilim çıkarıcı politikalarından kaynaklanıyor

  • 21 Nisan 2018
  • 936 kez görüntülendi.
Zarif: Günümüz sorunları ve çatışmaların büyük kısmı ABD ve Batılı müttefiklerinin savaşçı ve gerilim çıkarıcı politikalarından kaynaklanıyor

Uluslararası “Sürdürülebilir Barış” Konferansına katılmak üzere New York’ta bulunan İran Dışişleri Bakanı Zarif, bu konferansın küresel barış ve güvenlik konusunda görüşlerin ifade edilmesi için uygun bir fırsat olduğunu ifade etti.

Bölge ve dünyadaki mevcut durum ve gerçekler, sürdürülebilir barış tesisi için BM’nin önemli ilkesi sayılan barış ve güvenlik, kalkınma ve insan haklarını tahakkuk bulduracak ve münakaşaların yapısal nedenlerini ele alacak bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Acaba dünyanın muhtelif noktalarında yaşanan krizler ve çatışmalar, BM tüzüğündeki maddeler ve hedeflerdeki eksikliklerden mi kaynaklanıyor, yoksa bu sorunların nedenini küresel emperyalist güçlerin aşırı istemciliklerinde aramamak mı gerekiyor? sorusu hala gündeme getiriliyor.

Yaklaşık 200 yıl önce Alman Filozof Emmanuel Cont, kitabında sürdürülebilir barış için gereken koşullardan söz etti. Bu ön şartlardan biri, başka ülkelere karşı kaba güç kullanmamak ve işlerine müdahale etmekten kaçınmaktı.

Günümüz dünyasında yaşanan küresel ebattaki krizler, sorunlar ve çatışmaların büyük kısmı ABD ve Batılı müttefiklerinin savaşçı ve gerilim çıkarıcı politikalarından kaynaklanıyor.

Afganistan ve Irak’ın işgal edilmesi ve Kudüs’ü işgal eden rejimin ABD tarafından kayıtsız şartsız desteklenmesi, bu politikalardan sadece bazılarıdır. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir, işgal rejimi İsrail, Filistin toprakları üzerindeki işgalcilik ve saldırganlığını sürdürerek, 5 milyonu aşkın Filistinli’yi kendi topraklarından tehcir etmiştir. Ayrıca Filistinliler’i kuşatma altına alan Siyonist rejim, mazlum Filistinliler’e karşı dünya gözü önünde katliam yapıyor.

İşte bu gibi meseleler ve sorunlar, bölgede sürdürülebilir barış önünde ciddi engel sayılıyor.

Çağdaş sosyologlardan Gaston Botol da barış ve savaş hakkında tanım yaparken, barışın bir grup insanın kendi kaderine hakim olması anlamına geldiğini belirtiyor.

Silahsızlanma ile ilgili anlaşmaların hayata geçirilmemesi, nükleer silahlar başta olmak üzere kitle imha ve yıkıcı silahlardan kaynaklanan tehdidin ortadan kalkması için küresel çabaların sonuçsuz kalması da, küresel barış ve güvenlik önündeki diğer önemli engel sayılıyor.

Uluslararası barış ve güvenlik için en büyük ve ciddi tehditlerden biri de terörizm ve radikalizm sayılıyor.

Son yıllardaki deneyim ve tecrübeler, bazı devletler ve bölgedeki radikal rejimlerin terörizmi kendi hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak kullandıklarını ortaya koymaktadır.

İran İslam Cumhuriyeti, insani değerler ve İslam dini ilkelerini uyarınca, insanlık toplumundaki savaş ve çatışmaların aşırı istemcilik, istikbar, başkalarının haklarının çiğnenmesinden kaynaklandığına ve sürdürülebilir barışın sağlanmasının milletlerin haklarına saygı gösterilmesi, zorbalık ve şiddetten kaçınılması ve uluslararası anlamalara uyulmasına bağlı olduğuna inanıyor.

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından BM 68. Genel Kurul Toplantısı’na sunulan “şiddet ve aşırıcılıktan arındırılmış dünya” önerisi üye ülkeler tarafından olumlu karşılanarak, kabul edilmesi, bu görüşünün bir işaretidir.

Bilindiği üzere, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani 2017 yılında, “şiddet ve radikalizmden arındırılmış dünya”yı ülkelerine yeniden önerdi.

Sözkonusu kararnamenin bir kez daha BM Genel Kurulu’dan geçmesi, İran’ın hakkaniyet ve vizyonerliğini ve daha önemlisi diğer mezhep ve milletlerin terörizme destek vermekle suçlanmamasını gösteriyor.

İran İslam Cumhuriyeti, radikalizm ve şiddetin kurbanı olanların dini, mezhebi ve milletine bakmadan, terörizmle mücadelede yapıcı rol ifa etmiştir ve ifa etmeye devam ediyor.

Terör örgütü IŞİD’in Irak ve Suriye’de yenilirken, dünya ülkelerinin yeniden “şiddet ve radikalizmden arındırılmış dünya” kararnamesini kabul etmesi, İran’ın gerek sahada, gerek siyaset arenasındaki başarısını yansıtmaktadır.

Tahran’ın bölgesel ve uluslararası çabaları, dünya ülkeleri nezdinde İran İslam Cumhuriyeti’ni barış yanlısı bir ülke olarak tanıtmıştır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.