Arabistan ve Arap birliğinin İran’ı karalama kampanyası

  • 21 Temmuz 2016
  • 962 kez görüntülendi.
Arabistan ve Arap birliğinin İran’ı karalama kampanyası

Geçenlerde Arap birliği genel sekreteri olarak seçilen Ahmet Ebulgayt son günlerde Suud rejiminin tutumunu destekleme yönünde bazı açıklamalarda bulunarak Riyad yönetiminin bölgede gerginliklere yol açan politikalarını haklı göstermeye çalışıyor. Salı günü El Arabiye TV kanalına mülakat veren Ebulgayt, birliğin önümüzdeki günlerde düzenlenmesi beklenen liderler zirvesi hakkında yaptığı açıklamada, İran’ın sözde tehditleri bu zirvenin gündeminde yer alacağını belirtti. Ebulgayt, bu konuyu özellikle Bahreyn yönetimi istediğini kaydetti.

Ebulgayt ayrıca kim Arap birliği genel sekreterinin beyanatını eleştirecek olursa aslında birliğin kendisini eleştirmiş sayılacağını belirterek kendisi Arapların ve Arap birliğinin iradesini temsil etmeye çalıştığını ileri sürdü.

Ebulgayt’ın bu açıklamasına paralel olarak arabisdan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr de İran, Irak, Suriye ve Hizbullah’a yönelik bayatlamış iddialarını tekrarlayarak, Arabistan İran’a karşı hiç bir girişimde bulunmadığını iddia etti.

Arabistan’ın bölgede tekfirci teröre desteklerini örtbas etmek isteyen Dışişleri Bakanı Cubeyr, İran’ı terörü desteklemek ve Suriye, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Arabistan ve Yemen’de isyanlara arka çıkmakla suçladı ve bu mesele bölgede etnikçiliğe yol açtığını ileri sürdü.

Cubeyr’in iddialarının irdelenmesinde iki nokta dikkat çekiyor ve bu tür hareketlerin İran’ı Bercam nükleer anlaşmasından sonra inzivaya itme çabaları yönünde uygulanan bir senaryo olduğunu ortaya koyuyor. İlk nokta İran’ın füze gücünü tehdit gibi göstermektir ki bu nokta özellikle BM genel sekreteri Ban Ki Moon’un Bercam’la ilgili son raporunda da göze çarpıyor. Genel sekreter Ban Ki Moon raporunun bir bölümünde İran’ın füze programı Bercam nükleer anlaşmasının ruhu ile bağdaşmadığını ileri sürdü. Ancak bu iddia İran tarafından şiddetle reddedildi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımı, genel sekreterin raporunun bu bölümü tamamen kasıtlı ve ABD baskıları altında hazırlandığını vurguladı.

Arap birliği genel sekreteri ve Arabistan Dışişleri Bakanı’nın BM genel sekreterinin raporu ile eşzamanlı sarf edilen sözlerinde dikkat çeken ikinci nokta ise İran’ı bölgede yaşanan gelişmelerden uzaklaştırma ve marjinal konularla uğraştırma çabasıdır. Bu hareketler İran’a karşı uygulanan senaryoların çok boyutlu bir komplo olduğunu gösteriyor. Bu tür iddialar bundan önce İran’ın nükleer programı ekseninde ve bu programı tehdit gibi gösterme gayretleri ile ileri sürülüyordu, ancak daha sonra nükleer anlaşmanın ardından bu tür hareketlilikler etkisini yitirmeye başladı ve bu yüzden düşmanlar İran’ın füze programını bölgeye yönelik tehdit gibi göstermeye başladı.

Aslında esas mesele şu ki Arabistan bölgeye yönelik büyük hayaller peşindedir ve bu eğilimle Yemen’i istenmeyen bir savaşa sürüklemiştir. Nitekim bundan önce de Suriye, Bahreyn ve Lübnan Riyad yönetiminin yıkıcı müdahaleleri sonucu ciddi krizlere sürüklendi ve bu ülkelerin durumu iyice kötüye gitmeye başladı.

Suud rejimi Yemen’e askeri müdahalesinden başka bölgede başta tekfirci IŞİD terör örgütü olmak üzere tüm tekfirci terör örgütlerine mali ve askeri yardımda bulunuyor ve Bahreyn’de Halife rejimi ile elele Bahreyn milletini barbarca bastırıyor. Şimdi ise bölgedeki gelişmelerde kaybeden taraf olduğunu anlayan Arabistan Arap birliğinin kapasitelerinden İran’a karşı senaryolarında yararlanmak istediği anlaşılıyor. Ancak uzmanlar Arabistan yönetimi bu tür girişimlerle hiç bir sonuca ulaşamayacağını ve ancak eğilimlerini değiştirerek geçmişteki hatalarını telafi etmesi gerektiğini belirtiyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.