Ayetullah Mekarim Şirazi: Birçok hastalığın kaynağı depresyon ve ruhun huzurunun olmayışıdır

Ayetullah Mekarim Şirazi İran’ın 3. Kanalında yayınlanan Marifet Çeşmesi programında İmam Seccad’ın (a.s)Sahife-i Seccadiye’deki Mekarim-i Ahlak duasını tefsir etti ve şunları söyledi: Sahife-i Seccadiye, dualardan oluşmuş çok değerli bir hazinedir.

Ayetullah Mekarim Şirazi konuşmasına şöyle devam etti: Bu dualar, insan yaşamının tüm önemli konularını içermektedir. Bu dualarda, irfani konular, siyasi, ekonomik, insan tanıma, muaşeret adabı, sağlık, cihat ve askeri konular yer almaktadır; Sahifenin 54 duasında tüm bu konular ve özellikle İslam irfanı konuları yansıtılmıştır.

Bu maarif vesilesiyle kendimizi ve toplumu eğitebiliriz. Kur’an yaratıcının yaratılana, Nehcü’l-Belaga seçkin yaratılanın diğer yaratılanlara ve Sahife-i Seccadiye yaratılanın yaratana sözü ve konuşmasıdır ki hepsi bir hakikati, yani insanın terbiye edilmesini hedef almaktadır.

Sahife-i Seccadiye’nin 20. Duası Mekarim-i Ahlak duası adını taşımaktadır ki insan ahlakının yüce değerleri anlamına gelmektedir ve 30 bölümden oluşmaktadır. Geçen yıllarda 19 bölümünü tefsir ettik ve şimdi 20. Bölümü tefsir edeceğiz. Bu bölüm insan ruhunun huzuru hakkında sohbet etmektedir.

İmam Seccad (a.s) Allah’a şöyle arz ediyor: Sen, benim hüzün ve üzüntü anımdaki yar ve yardımcımsın. Allah’ım! Sen, mahrumiyet anımdaki sığınağımsın ve zorluk ve şiddet anında sana yalvarıyorum ve sen zorluklarda sığınağımsın.

Bu asrın sorunlarından biri, insan ruhunun huzurunun olmayışıdır. Bazı doktorlar diyorlar ki insanların yüze yetmişinde bir tür ıstırap ve depresyon haleti vardır. Çünkü bizim zamanımızda depresyona neden olan birçok amil bulunmaktadır. Diğer taraftan birçok hastalığın kaynağı bu depresyon ve ruhun huzurunun olmayışıdır.

Hatta bazıları diyor ki kanser hastalığı, diyabet ve daha birçok hastalık ruhun huzurunun olmayışından kaynaklanmaktadır; eğer insanın ruh huzuru olursa bu tür hastalıklara duçar olmayacaktır. Şimdi huzuru bozan nedenler karşısında ruhun huzur bulması ve huzuru bozan sebepler ile mücadelede ne yapmalıyız?

Kur’an-ı Kerim insanın huzuru için iki destur vermektedir ki Enam suresinin 82. Ayetinde şöyle buyurmaktadır: İman edip imanlarını zulme bulaştırmayanlar, işte emniyet onlara layıktır ve hidayete ermiş olanlar da onlardır. Yani iman, insana huzur vermektedir; insan yalnız olmadığını ve her şeye gücü yeten bir Allah’ın olduğunu bildiğinde bu insana huzur vermektedir.

Ayetullah Mekarim Şirazi, Rad suresini 28. Ayetine işaret ederek şunları söyledi: Ayet buyuruyor ki iman edenlerin ve kalpleri Allah’ın yadıyla itminan bulanların huzuru vardır; Allah’ı anmakla kalpler huzur bulur. Bazen sorunlar ortaya çıkar; eğer insan Allah ile münacat eder ve O’ndan isterse geleceğe karşı umutlanır ve ümitsizlik tufanı ruhunu fırtınaya tutmaz. Allah’a itimat etmek, ruha huzur ve insana uzun ömür verir.

Yüce Allah’a itimat ve güven, insana zorluklar karşısında dayanma ve durma gücü verir; ama itimat olmayınca kendisini yalnız ve korku dolu bir çölde görür. Rivayetlerde şöyle gelmiştir ki imanlı bir insan bazı hadiselerle karşılaşabilir ve ölebilir; ama asla intihar etmez.

İnsanın imanı olursa umutsuzluğa kapılmaz; böylece intihara da kalkışmaz. Güçlü imanı ve iradesi olan insan asla intihara kalkışmaz.

Bu fırtınalı dünyada huzuru sağlayan sebeplerden birisi Allah’ı anmaktır; Allah’ı çokça anmalıyız ve Allah’ın kullarına yardım etmeliyiz; çünkü insanın ve toplumun huzuruna neden olur.