Hiç Kimsenin Suriyeliler Adına Karar Alma Gücü Ya da Hakkı Yoktur

  • 27 Eylül 2017
  • 1.124 kez görüntülendi.
Hiç Kimsenin Suriyeliler Adına Karar Alma Gücü Ya da Hakkı Yoktur

Suriye Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el Muallim; Suriye’de krizin başlamasından bu yana teröre muhtelif tür destek temin eden bir kısım devletlerin Suriye ve halkına karşı komplocu planlarının yürümeyeceğini irdelemeleri ardından son zamanlarda Suriye konusunda tutumlarını değiştirdiklerini belirtti.

Meyadin Televizyonunun dün alıntılar yayınlaması ardından bugün tamamını yayınladığı röportajında Muallim; kim olursa olsun, dünyada hiç kimsenin Suriyelilerin yerine Suriye’nin geleceğini belirleme hakkı ya da gücüne sahip olmadığının altını çizdi.

Muallim yedi yıla yakın süredir devam eden savaşın son bölümlerini yaşayan Suriye’nin, bu süreç içinde dış güçlere tabi teröristlerin yol açtıkları yıkımı ortadan kaldırma ve yeniden yapılanma sürecine yöneldiğini belirtti.

Suriye’de savaşın son bölümünün yaşandığını düşünmesinin nedenine değinen Muallim, ilkinin Suriye ordusu ve müttefiklerinin son süreç içinde teröre karşı üstün nitelikli büyük zaferleri olduğunu belirtti. Muallim ikinci sebebin ise New York’ta BM genel kurulunun 72. Dönem toplantıları sırasında daha önce teröre destek veren birçok devletin tutumunda olumlu bir değişim görülmesi olduğunu kaydetti. Muallim çok sayıda devletin Suriye konusunda artık daha olumlu bir tutuma sahip olduğunu, daha önce terörü destekleyen devletlerin Suriye’ye karşı planlarını hayata geçirmelerinin artık mümkün olmadığını irdelediklerinin görüldüğünü ifade etti.

Muallim nihai hedefin Suriye’nin her karış toprağını terörden kurtarmakla birlikte Suriye’nin istisnasız tamamında güvenlik ve egemenliği sağlamak olduğunun altını çizerken, Suriye e halkına düşmanların yedi yıldan sonra planlarında başarısız kaldıkları gibi bundan sonra da başarısız kalacaklarını tam bir kanaatle belirtebileceğini söyledi.

Suriye’de ABD güçleri konusunda Muallim; bunun tamamen Suriye’ye karşı bir saldırı olduğunun altını çizdi. Muallim ABD ve komutasındaki koalisyon güçlerinin Rakka ve Deyrezzor’da IŞİD’e karşı operasyonlar düzenlediklerini iddia ettikleri bir zamanda masum sivil vatandaşları bombaladıklarına dair kanıtlar bulunduğunu vurguladı. ABD ve koalisyonunun hava saldırıları sonucunda geneli çocuk ve kadın olmak üzere binlerce vatandaşın şehit düştüğünü ve onlarca hizmet ve ekonomi kurumunun yıkıldığını ifade eden Mualim; tüm bu saldırılarda öldürülen terörist sayısının çok az olduğunu vurguladı.

ABD’nin IŞİD’li terör elebaşları ve azılı teröristleri askeri helikopterlerle kurtarıp başka bölgelere aktarması konusunda ise Muallim; ABD’nin hala evhamların peşinde koştuğunu ve hegemonyacı planlarında terörü edat olarak kullanıp hedeflerine ulaşabileceğini düşündüğünü belirtti. Muallim ABD’nin bu IŞİD’li teröristleri başka bölgelerde kullanmak için kurtardığına işaret etti.

Muallim iki gün önce Deyrezzor’da IŞİD’in bir füzesiyle öldürülen Rus general konusun ise; Rus generalin bulunduğu konumun belirli istihbarat cihazları tarafından IŞİD’e aktarıldığına dikkat çekti.

Kriz nedeniyle yurt dışına çıkan Suriyelilerin geri dönüşleri konusunda Muallim; Suriye’nin tüm bunların selametini ve temel ihtiyaçlarını garantilediğini, fakat kimseyi de dönmeye zorlamasının mümkün olmadığını ifade etti. Vatanlarına geri dönmelerinin tamamen onlara kalmış bir durum olduğunu belirten Muallim, büyük çoğunluğunu geri dönüp Suriye’nin yeniden yapılanmasına katkı sağlayacaklarına inandığını kaydetti.

Muallim Rusya’nın Suriye’ye desteği konusunda da, bu desteğin muhtelif yönlü sınırsız bir destek olduğunun altını çizerken, sabit olup hiç bir koşul altında değişmeyeceğini kaydetti.

Rusya’nın Suriye’de Kürt meselesi konusundaki tutumu konusunda ise Muallim; Moskova’nın bu meseleyi tamamen Suriye’nin bir iç meselesi olarak gördüğünü vurguladı.

Muallim ABD’nin Suriye’de bulunan askeri üslerine ilişkin soruya cevabında; bu üslerin tamamen geçici olduğunu, una en büyük kanıtın da daha önce Tenf Bölgesindeki askeri üs olduğunun altını çizdi.

Irak’ın kuzeyinde ‘Kürdistan’ devletinin kurulması konusunda ise Muallim; Suriye’nin kesinlikle ve hiç bir şekilde Irak’ın bölünmesini desteklemediğini, buna mutlak bir şekilde karşı olduğunu vurguladı.

Astana görüşmelerinin altıncı turunda İdlib İlinde gerilimi azaltma bölgesi anlaşmasının imzalanması ardından Türkiye rejiminin Suriye konusunda tutumunu düzeltip düzeltmedi sorusuna ilişkin soruya cevabında Muallim, bunun söz konusu anlaşmada garantörlüğünü yaptığı silahlı grupların ihlallerde bulunup bulunmayacaklarına bağlı olduğunu belirtti. Muallim sonuç itibarıyla Türkiye’nin tutum ve niyetinin bu anlaşmayla sınanacağına işaret etti.

Suriye’nin yeniden yapılandırılması konusunda ise Muallim; gerek yurtiçinde gerekse yurtdışındaki Suriyelilerin yeninden yapılandırma sürecini hızlı ve nitelikli bir şekilde tamamlamak için muazzam olanak ve güce sahip olduklarının altını çizdi. Muallim bu bağlamda dost ve müttefik devletlerin de katkıları olacağını ifade etti.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.