İmam Humeyni’nin Kaleminden Tövbe

ehlibeythaber

Yazarın şu ana kadar yazılmış 43512 makalesi bulunuyor.
  • 07 Haziran 2017
  • 21.973 kez görüntülendi.

‘Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:’’Bir kul halis bir şekilde tövbe ederse, Allah’ın sevgisini kazanır ve Allah onu dünya ve ahirette örter.’’İbn-i Veheb ‘’Nasıl örter? ‘’diye sorunca da İmam sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: iki meleğine ona ilişkin yazdıkları günahları unutturup, o kişinin beden uzuvlarına, işlediği günahları gizli tutmalarını ve yeryüzüne de onun dünyada işlediği suçları örtüp gizlemesini vahyeder. Bu nedenle Allah’ın huzuruna vardığı zaman aleyhine tanıklık edebilecek hiç bir şeyi kalmaz.’’
Bil ki tövbe en önemli ve güç bir menzildir. Tövbe, günahlar ve uygunsuz davranışlardan sonra, nefis ve nuraniyet nurunun tabiat zulmetiyle örtüldükten sonra tabiattan ruhaniyetine doğru dönülmesidir.

Bu özet bilginin detayı ise şöyledir: Nefs, fıtratın başlangıcında her türlü kemal, cemal ve nurdan uzaktır. Aynı şekilde bunların karşıtlarından da uzak bir haldedir ve mutlak çizgilerden arınmış, boş bir sayfa gibidir. Üzerinde ne ruhani kemalden eser vardır ne de bunun karşıtından, ama özünde her türlü makama ulaşabilmenin kabiliyet nuru mevcuttur. Fıtratı doğruluk üzere ve mayası da zati nurlarla yoğrulmuş haldedir. Bu nedenle günaha yöneldiğinde gönülde bir karartı ortaya çıkar ve günah oranı arttıkça da bu karartı ve zulmet artar. Sonunda gönül tamamen kararır, fıtrat nuru söner ve ebedi mutsuzluğa düçar olur. Ama eğer henüz karanlık bütün gönlü sarmadan gaflet uykusundan uyanılır ve ‘’yakza’’ (uyanma) aşamasından ‘’tövbe’’aşamasına geçilir ve inşallah bu makamdan nasiplenecek olursa, bu durumda karanlıktan ve zulmetten asli fıtrat nuruna ve zati ruhaniyete döner. Adeta yeniden o kemalattan ve zıtlarından arınmış boş bir sayfa haline döner. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur.’’GÜNAHTAN TÖVBE EDEN KİŞİ HİÇ GÜNAHI OLMAYAN KİŞİ GİBİDİR’’

O halde tövbe: tabiat hükümlerinden, ruhaniyet ve fıtratın hükümlerine geri dönüşür. ‘’inabe’’ise fıtrat ve ruhaniyetten Allah’a dönmek ve nefis evinden asıl hedefe hicret etmektir.O halde tövbe aşaması inabe aşamasından daha önceliklidir, ama bu hususun ayrıntılarına girmek konumuzun dışında kalmaktadır.

Önemli bir nokta da: Kurtuluş ve hidayet yolu yolcusunun şu önemli hususa dikkat etmesi gerekir. Sahih bir şekilde tövbe etmek zor bir iştir ve insan bu makama çok az ulaşabilir.Çünkü günah işlemek ve özellikle de büyük günahlara sürüklenmek kişiyi tövbe etmekten de tam anlamıyla gafil eder ve eğer günah ağacı insanın gönül tarlasında güçlü bir şekilde kök salarsa, çok kötü sonuçlar doğurur ki bunlardan bir tanesi de kişiyi tövbeden tamamen uzaklaştırmasıdır. Eğer o haldeki insanın hatırına nadiren de olsa tövbe etme düşüncesi erişse bile, yarına, öbür güne, gelecek aya, öbür aya erteleyerek kendi kendine, ‘’Ömrümün sonunda, ihtiyarladığım zaman kesin bir şekilde tövbe ederim’’diyerek oyalanıp durur. Oysa bunun Allah’a tuzak kurmaya çalışmak olduğundan gaflet eder.’’ALLAH DÜZEN KURANLARIN EN HAYIRLISIDIR. ( AL-İ İMRAN 54.)

Günah kökleri sağlamlaştıktan sonra insanın tövbeye yönelebileceğini veya tövbenin şartlarını yerine getirebileceğini sanma. O halde tövbenin baharı, günah yükünün daha hafif, gönül bulanıklığının ve batın zulmetinin daha az ve tövbenin şartlarının daha kolay olduğu gençlik günleridir.
Yaşlılıkta, insanın hırs ve tamaha kapıldığı, mal ve makamı sevdiği ve de uzun emellere sarıldığı tecrübelerle sabittir. Peygamber’den nakledilen hadisler de buna tanıklık etmektedir. Ama diyelim ki insan yaşlılık günlerinde bu tövbe işine yeltenebildi ve bunu gerçekleştirdi. Acaba ecelin gençlikte, isyana düştüğü bir halde erişmeyeceğine ve kendisine mühlet verilerek yaşlılığa ulaşabileceğine ilişkin bir garantisi var mıdır? Yaşlıların azlığı ölümün gençlere yakın olduğunun delilidir. Elli bin nüfuslu bir şehirde seksen yaşına ulaşan elli kişi bile bulmak mümkün olmayabilmektedir.
O halde ey aziz! Şeytanın tuzaklarından kork ve ‘’elli şu kadar yıl şehvetlerin peşinde koşar, sonra tövbe ederim ‘’diyerek Allah’a oyun oynamaya kalkışma. Çünkü bu ham hayalden öteye gidemez.

Eğer hadis-i şerifte Hak Teala’nın bu ümmete lütufta bulunduğunu ve ölüm belirtilerinin görülmeye başladığı sürece kadar tövbelerini kabul buyuracağını okumuş veya işitmişsen, evet bu doğrudur. Ama heyhat ki tövbe o esnada insandan uzaklaşır. Tövbe sadece sözden mi ibarettir? Hayır, tövbenin gereğini yerine getirmek zahmetli bir iştir. Tövbeden dönmemenin azim ve gayreti için ilmi ve ameli riyazet lazımdır. Aksi takdirde, pek az kişi kendiliğinden tövbe etmeyi düşünür ve tövbe etmeye muvaffak olur veya eğer muvaffak olur ise sıhhat, kabul ve kemal şartlarını yerine getirebilir. Ayrıca çoğu zaman daha tövbeyi düşünmeden veya hayata geçirmeden ecel erişebilir. Kişiyi bütün o günah yüküyle alıp götürebilir ve o zaman inasanın ne sıkıntı ve eziyetlere düçar olacağını Allah bilir.

O alemde kişi kurtuluş ve mutluluk ehli olsa bile günahlarını telafi etmek kolay bir iş değildir. İnsanların şefaate layık ve Erham’er Rahimin’in rahmetine nail olabilmesi için nice sıkıntı ve eziyetlere katlanması gerekecektir.

O halde ey aziz! En kısa zamanda toparlan, azmini güçlendir, iradeni güçlü kıl ve daha gençken, dünya hayatındayken tövbe et, Allah’ın lütfettiği fırsatı elden kaçırma, şeytani aldatmalara ve nefs-i emmarenin tuzaklarına itibar etme.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM
  1. mümin dedi ki:

    Rahman ve Rahim olan Allah’a hamd olsun ve Allah’ın sanatı ve selamı seyyidina Muhammed ve pak kıldığı Ehlibeyti’ne olsun ve accil ferecehum!
    Gerçekten Sahife-i Seccadiye de olan hazine yanında dünya mal makamı salya sümük bile değil. Allah’tan başka arzumu yitirdim ve lakin ne gazabından emanımda rahat olabilirim nede rahmetinden ümit kesebilirim ancak bu lutfa layık olup eriştikçe tövbe istiğfardayım ve her neye nereye baksam Allah’ın yüceliği ve ilmi karşısında utanmaktayım ve Sahibi Zaman accil ferecehum!

  2. mümin dedi ki:

    Af buyur editör sanat ı salat yap lütfen hep şu telefon

  3. Anonim dedi ki:

    Ne kadar boş asparagas Haber varsa sizde sizin İnamlar oldu hiç durmadan kitap mı yazmış gülde Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır düzen kuranların değil ayeti de doğdunuz meal ver

BİR YORUM YAZ

Yorumu Cevapla [ Yoruma cevap yazmaktan vazgeç ]

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.