İran’ın iktidarı; Diplomasi ve Savunma aynı çizgide

  • 11 Ekim 2017
  • 1.153 kez görüntülendi.
İran’ın iktidarı; Diplomasi ve Savunma aynı çizgide

İslam inkılabı muhafızlar ordusu başkomutanı General Muhammed Ali Caferi, İran’da diplomasi ve savunma kurumları aynı yönde hareket ettiklerini belirterek ABD Başkanı Donald Trump’a hitaben muhafızlar ordusu ile Dışişleri Bakanlığı ve hükümetin bir bütün ve gönülleri de bir olduklarından emin olması gerektiğini vurguladı.

Pazartesi günü gazetecilere konuşan İslam inkılabı muhafızlar ordusu başkomutanı General Muhammed Ali Caferi şöyle dedi: Düşmanlara karşı tutum belirtmekte İran’ın tüm askeri ve siyasi kurumları arasında koordinasyon hakimdir, gerçi bu kurumların ifade biçimleri farklı olabilir.

İslam inkılabı muhafızlar ordusu başkomutanı General Caferi ayrıca İran’ın siyasi, savunma ve sosyal alanlarında uygun güç bulunduğunu vurguladı.

İran’da İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra düşmanların İran’a yönelik amaçlarını gütmek için izledikleri hedeflerden biri İran’ın çeşitli kurumlarının arasını açmak ve İran’da siyasi ve askeri kurumları arasında mesafe bulunduğunu telkin etmek ve böylece şom hedeflerini gerçekleştirmektir. Ancak İran İslam inkılabının yaklaşık kırk yıllık deneyimleri, İslamî nizamın genel çıkarlar konusunda tüm kurumların arasında özellikle düşmana karşı sergilenecek tavırda tam uyum hakim olduğunu gösteriyor. Bu arada doğal olarak askeri kurumların ABD’nin zorbalıklarına ve tehditlerine uyarı dili ile karşılık vermektedir. İran’ın diplomasi kurumu da adı gibi diplomatik tutum sergileyerek Amerika’nın tehditlerine cevap veriyor ve bu iki kurum arasında tutumları beyan etmekte sadece ifade biçiminde farklılık söz konusu oluyor, yoksa her iki kurumun tutumu ve izlediği yol aynıdır. Örneğin Amerika Başkanı Donald Trump’ın İslam inkılabı muhafızlar ordusunun adını Amerika’nın terör örgütleri listesine alma ihtimaline yönelik tepkilerde İran’ın askeri ve diplomatik kurumlarının tutumu aynıdır.

Bu çerçevede İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Pazartesi günü Amerika’nın İslam inkılabı muhafızlar ordusunun adını terör örgütleri listesine alma ihtimaline gösterdiği tepkide uyarıda bulunarak, Amerikalı yetkililer böyle bir stratejik hatayı işleyecek olursa İran İslam Cumhuriyeti de misillemede bulunacağını, bu konuda gereken tedbirlerin önceden düşünüldüğünü ve zamanı gelince de kamuoyuna duyurulacağını açıkladı.

Dışişleri Bakanı Zarif’in bu tutumundan önce de General Caferi, Amerikalı yetkililerin son aylarda İran’a yönelik hasmane tutumuna işaret ederek, Amerika İran’a ve özellikle İslam inkılabı muhafızlar ordusuna yönelik yeni yaptırımlar uygulamaya kalkışırsa, o zaman bölgedeki üslerini İran füzelerinin 2 bin km menzilinin dışına taşıması gerektiğini vurguladı.

General Caferi ayrıca, Amerika yönetimi İslam inkılabı muhafızlar ordusunu terör örgütü olarak ilan ettiği haberi doğru ise muhafızlar ordusu da bundan böyle ABD ordusunu tekfirci IŞİD ile bir tutacağını kaydetti.

Bu iki tutum aslında İran’ın diplomasi ve askeri – savunma kurumlarının düşmanlara karşı aynı tutumu sergilediklerinin en somut mısdakıdır, nitekim tutumlarda bu birliktelik İslam inkılabı zafere kavuştuğu günden beri sürekli İslamî nizamın ülkülerini, değerlerini, milli iktidarını ve savunma gücünü düşmanlara karşı korumak üzere sergilenen birlikteliktir.

Gerçekte diplomasi ve askeri alanlarda aynı yönde hareket etmek, İran İslam Cumhuriyeti’nden Ortadoğu bölgesinde tüm alanlarda etkili ve güçlü bir aktör yaratmıştır. Nitekim bugün İran İslam Cumhuriyeti’nin Irak ve Suriye’de hem diplomasi alanında ve hem askeri alanda müsteşar düzeyinde rol ifa etmesi Amerika ve bölgedeki müttefiklerinin yıllarca üzerinde çalıştığı şom planlarını suya düşürmüştür. Buna göre de Donald Trump yönetiminin İslam inkılabı muhafızlar ordusundan öfke duymasını ve bu kurumu tehdit etmesini de bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

Bu arada İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei’nin uluslararası işler danışmanı Dr. Ali Ekber Velayeti, Amerika’nın İslam inkılabı muhafızlar ordusunu tehdit etmesine gösterdiği tepkide bu tehditlerin yeni bir konu olmadığnı, ancak Amerika bu ordunun bölgenin temel direği olduğunu bilmeleri gerektiğini belirtti. Dr. Velayeti, “eğer İslam inkılabı muhafızlar ordusu olmasaydı, bugün IŞİD bölgeyi ele geçirmişti, fakat muhafızlar ordusu bölgede direniş simgesidir ve IŞİD hamilerini tehdit etmektedir” dedi. Dr. Velayeti ayrıca, İslam inkılabı muhafızlar ordusuna karşı herhangi bir şey yapmanın ABD’nin boyunu aşacağını vurguladı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.