Şeyh Naim Kasım: Arabistan Politikalarına Devam Ederse En Kısa Zamanda İçeriden Yıkılacaktır

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Resul-ü Azam Üniversitesinin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: ‘Batının Direnişten hoşlanmamasının sebebi, Direnişin özgür ve bağımsız insanların yolunda hareket etmesi ve şehitlerinin kanını bir şeyler karşılığında ya da siyasi kazançlar için satmamasıdır.

Biz aynı inançla yolumuza devam edecek ve istediğimiz hedeflere ulaşacağız.’

Şeyh Naim Kasım, Direnişin Siyonist Rejim ve tekfircilerle yaptığı savaştaki istikrar ve gücüne değinerek şunları söyledi: ‘ Biz başardık ve kazandık ve topraklarımızı kurtardık ve yeni Ortadoğu projesini etkisiz hale getirdik, tekfircilerin gücünü kırdık ve büyük başarılar elde ettik. Bütün bu eylemler ve başarılar, ahlak, ihlas ve Allah-u Teala’nın emirlerine uymaktan kaynaklanmaktadır.’

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Lübnan’daki iç duruma da değinerek, Lübnan’daki çeşitli grup ve partilere hitaben şunları söyledi: ‘  Lübnan’da yan yana oturup anlaşma sağlayabilmek için çözüm yolu peşinde olmalıyız.

Lübnan’da durumun daha da kötüleşmesini engellemek için anlaşmadan ve birbirimizi anlamaktan başka seçenek yoktur. Hizbullah bu günlerde görüşleri yakınlaştırmak için büyük çaba sarf etmektedir.

Eğer El-Mustakbel Partisi Arabistan’dan bir çözüm yolu bekliyorsa, iç ve dış konularda karmaşık bir durumda olan, Arabistan’ın bu günkü durumuna baksın.

Suudi Arabistan, bölgede müdahil olduğu bütün konularda başarısız olmuştur.’

Şeyh Naim Kasım Arabistan’ın Yemen’e devam eden işgalci saldırılarına değinerek şu hatırlatmalarda bulundu: ‘ Suudiler Yemenli kadınları ve çocukları öldürerek cinayet işlemekte, hastaneleri ve okulları yıkmakta ve hiçbir çözüm yoluna ulaşamamaktadır.

Eğer bu durum yıllarca devam ederse, Yemenliler direnişe devam edecek ve sonuçta Yemenlilerin lehine olacaktır.’

Şeyh Naim Kasım Suriye’deki duruma ve Arabistan’ın bu ülkeye müdahalelerine değinerek şunları söyledi: ‘Suudiler Suriye’de çözüm yollarını karmaşık hale getirmiş ve milyonlarca kişiyi mülteci durumuna düşürmüştür ve Arabistan tekfircileri desteklemektedir. Suudiler bu krizi birlikte olduğu tarafların işbirliği ile oluşturmuştur. Şimdiye kadar hiçbir çözüm yolu bulunmamaktadır ve bu da Arabistan’ın oluşturduğu ortamlardan biridir.

Biz Irak’ta teröristleri destekleyenlerin, onlara arabaları bomba ile yüklemeleri için para verenlerin, bu ülkede Şii ve Sünni çatışması çıkaranların ve bu ülkeyi viran edenlerin kimler olduğunu biliyoruz.

Bana Arabistan’ın parmağı olup ta başarıya ulaştığı bir dosya ve olay gösterin. Bu ülke ne zaman bir konuya elini uzatsa, her şeyi bozuyor ve halka zarar veriyor.

Eğer Arabistan bu yöntemlerine devam ederse, çok yakında bu ülkenin içeriden yıkıldığına şahit olacağız.

Arabistan’ın şu an bile ticaret bütçesinde açık bulunmaktadır ve bu ülke devlet bütçesinden yüzlerce milyon dolar harcamıştır ve ülke içerisindeki fakirlik oranı giderek artmaktadır. Bu ülke, içerisinde on binlerce kişinin çalıştığı büyük şirketlerini kapatmıştır. Arabistan, yeni iç vergiler uygulamaya başlamıştır.

Arabistan’daki durumun ne zaman patlak vereceğini ve uçurumun kenarında olan ülke içerisindeki kabilelerin, iç ve dış krizler nedeniyle nasıl ihtilafa düşeceklerini bilmiyoruz. Bir çözüm yolu getirmesi için Arabistan’ın beklentisi içerisinde olanlar, Arabistan’ın her şeyden önce kendi sorunlarını çözmesi gerektiğini bilmelidir.

Bizim bölgemiz Amerika ve müttefiklerinin eliyle İsrail’in menfaatleri için yok olmaktadır. Bölgemizdeki bütün sorunlar, İsrail’i korumak istemelerinden dolayı meydana gelmiştir.

Biz birkaç metre toprak için direniş göstermiyoruz. Bizim direnişimiz insan içindir. Eğer insan ve insani değerler olmasaydı direnişin bir anlamı olmazdı.’