Amerikanın İran halkına yönelik davranışı; insanlık dışı cinayetlerin ötesinde

  • 09 Mart 2019
  • 1.479 kez görüntülendi.
Amerikanın İran halkına yönelik davranışı; insanlık dışı cinayetlerin ötesinde

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif , İranlı 66 tıp bilimcisi tarafından BM genel sekreterine yazılan mektubu yeniden yayınlaması ile küresel dünyadan ABD’nin İran karşıtı yaptırımlarını özellikle tıp alanında kınamasını istedi.

Bundan önce  İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de geçen çarşamba günü şu ifadeleri kaydetti: “Amerika hükumeti yalan iddialarıyla sadece İran nizamı ve hükumeti ile sorun yaşadığını söylüyor ve bu apaçık büyük bir yalandır. Onlar hatta İran halkı için kurulacak bir ilaç merkezinin inşasına da baskı uyguluyorlar.” Ruhani sözlerinin devamında “Amerika hükumetinin İran halkı ile yaptığı iş yaptırım ve insanlık dışı cinayetlerin ötesindedir.” dedi.

Washington yönetiminin şimdiki siyasetleri İran halkı ile husumet ve düşmanlığın had safhaya ulaştığını gözler önüne sermiştir. ABD cumhurbaşkanı Trump , 8 Mayıs 2018 tarihinde tek taraflı olarak Bercam Nükleer anlaşmasından çekildikten sonra İran karşıtı tüm boyutlu yaptırımları uygulamıştır.

Amerikanın siyaseti Bercam karşısında, sadece BM güvenlik konseyinin desteğini alan bu anlaşmadan çıkmakla sınırlı değildir. İran karşısında ABD’nin takındığı tavır İran halkının günlük yaşamını etkisi altına almıştır. Bu yüzden İran karşıtı tüm boyutlu yaptırımlar ve onların halkın yaşamı üzerinde bıraktığı etki , ABD’nin İran halkı ile düşmanlığının göstergesidir ve Bercam’a karşı gelmek sadece bir bahaneden ibarettir.

ABD yaptırımları ve uluslararası ticaretin sınırlanması doğal olarak İran’ın sağlık hizmetlerine, ilaçlara ve tıbbi malzemelere erişme kabiliyetini etkiliyor. İnsan hakları ve uluslararası hukuka göre tüm ülkeler insanların sağlık ve tıbbi hizmetlere erişme hakkına saygı duymaları gerekir ve bu bağlamda hiç bir kısıtlamanın olmaması lazım.

Hal böyleyken ABD hükümeti İran yaptırımlarının ilaç ve sağlık sektörünü hedef almadığını iddia ediyor. Oysa Reuters son sıralarda yayımladığı bir raporunda şöyle yazdı: “ABD’nin tüm iddialarının aksine , Amerikanın İran karşıtı yaptırımları neticesinde gıda ve ilaç şirketleri İranlı taraflarla sözleşmeleri iptal ediyor.”

İran Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Hukuki İşler Merkezi Başkanı Muhsin Muhibbi de son günlerde  ABD’nın ilaç ve gıdanın yaptırımlara dahil olmadığı ve bunların İran’a gönderildiği iddialarına temasla ,” Uluslararası bankacılık sistemi ilaç ve gıda alışverişini desteklememektedir, bu nedenle bu konular da hala yaptırım altındadır.” dedi.

Görünen o ki ABD yaptırımları doğrudan İran halkını hedef almış bulunuyor ve Amerikalıların bu husustaki tüm safsataları kamuoyunu aldatma yönündeki girişimleridir. Uluslararası Adalet Divanı’nın pozisyonu ,ABD hükümeti’nin, İran’a yönelik kendi politikalarını ilerletme doğrultusunda,halklara  değer vermediğini açıkça göstermektedir.

Uluslararası Adalet Divanı geçen sene 3 ekim tarihinde İran’ın ABD’ye açtığı davaya ilişkin yargı yetkisini ilan ederek Amerika’nın İran karşıtı insan severlik, gıda ve ilaç yaptırımlarının kalkması gerektiğine karar verdi.

İran karşısında ABD’nin şimdiki tutumu İran halkı ile düşmanlıkta güçlü bir işarettir. Bu politika Trump yönetimine ait değildir ve son 40 yılda ABD’de iş başına gelen çeşitli yönetimler her daim İran nizamı ile düşmanlığı bahane ederek halkı hedef almışlardır. Bu yüzden İran’ın yeni ilaçların üretimi yönündeki başarısı ve bu bölümdeki dış bağımlılıktan kurtulması,İran halkının hiç bir durumda ABD’ye teslim olmayacağında kararlılığının göstergesidir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.