Avrupa çocukların dörtte birinden fazlası yoksulluk içinde yaşıyor

 Eurostat’ın verilerine göre, Avrupa’daki çocukların dörtte birinden fazlası yoksulluk ve sosyal dışlanma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.

Deutsche Welle haberine göre, Almanya Sol Parti Federal Meclis milletvekili Sabine Zimmermann, Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın verilerini açıkladı. Eurostat’ın 2014 verilerine göre, Avrupa’daki çocukların dörtte birinden fazlası yoksulluk ya da sosyal dışlanma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.

Eurostat’ın sunduğu verilere göre, 2014 yılında 16 yaş altındaki çocukların yüzde 27,4’ü yoksulluk eşiğinde yaşıyor. Bu oran 22 milyon 850 bin çocuk anlamına geliyor. Eurostat’ın karşılaştırmalı verilerine göre, 2010 yılına kıyasla Avrupa genelinde 200 binlik bir artış gerçekleşmiştir.

Almanya’daki çocukların yoksulluk ve toplumsal dışlanmışlık oranları, Avrupa oranlarına kıyasla daha düşük olduğu ancak 2012 yılından itibaren yükselmeye başladığı bildiriliyor. Eurostat’ın sunduğu verilere göre 2014 yılında Almanya’da 2 milyon 270 bin çocuk yoksulluk eşiğinde yaşıyor. Bu rakam, 2012 yılına oranla 140 bin daha fazladır.

Almanya Federal İstihdam Dairesi’nin Mayıs ayı sonu verilerine göre de ülkede her yedi çocuktan biri sosyal yardımlara bağımlı  halde yaşıyor. 2015 yılında 15 yaş altı ortalama 1 milyon 540 bin çocuğun sosyal yardımla yaşadığı belirtiliyor.

Sol Parti milletvekili Zimmermann, Avrupa’nın sosyal ve ücret dampingi yerine sosyal standartlara ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Zimmermann bu bağlamda Almanya’nın Avrupa’da uygulattığı tasarruf politikasını dramatik bulduğunu kaydetti. Avrupa ülkelerinde son 7 yılda ekonomik mali krizler, siyasi ve toplumsal krizlerin de baş göstermesine sebep olmuştur. Bu ülkelerde ırkçılık, yabancı düşmanlığı artmıştır. Bir çok Avrupa ülkesi, örneğin Yunanistan İflas etmiş, İspanya, Portekiz ve italya ise ekonomik kriz ve kemer sıkma politikasını uygulama ve yardım almak zorunda kalmıştır. Avrupa’nın az gelişmiş ülkelerinde çocuklar daha büyük bir yoksulluk içinde yaşamaktadırlar. Bu ülkelerde bütçe açığı yaşanmış, borçların ödenmesi için ekonomik tedbirler alınmış, sosyal ve sağlık hizmetlerinde sınırlamalara gidilmiştir. Avrupa ülkelerindeki kemer sıkma politikaları sonucu, orta sınıf, emekçi ve yoksul kesimlerin hayat şartları daralıp olumsuz yönde etkilenmiştir. Milyonlarca işkolu kapanmış ve işsiz sayısı artmıştır. Gençlerle çocuklar ise bu ekonomik ve mali krizlerden diğer halk kesimlerinden daha fazla etkilenip, yoksulluğa mahkum edilmiş bulunuyorlar.  Avrupa ekonomisindeki kriz ve darboğazın yakında aşılması olasılığı düşüktür. Avrupalı ülkeler serbest ve rekabetçi ekonomik düzeni kurmaya doğru hareket ettikleri için, sosyal güvenlik ve sigortalar hizmetlerinin de düşüş kaydedeceği, yoksullar sayısının artacağı öngörülüyor.