Burucerdi: İran, atom bombası üretimine karşı olduğu gibi, nükleer silahsız bir dünyaya inanıyor…

İran Ajansının haberine göre, Lurestan Üniversitesi’nde konuşan İran İslami Meclisi’nin Ulusal Güvenlik ve Dış Politikalar Komisyonu Başkanı Aladdin Burucerdi, “İran, yarım asıra aşkın bir süredi nükleer çalışmalara devam ediyor ve İslam Devrimi’nden önce de ABD, İngiltere ve Fransa , ülkemiz için nükleer çalışmalarda bulunmuşlardı. İslam Devrimi’nden sonra ise bu ülkeler İran ile olan işbirliklerini sonlandırdılar ve biz de, İmam Humeyni’nin öğretilerine dayanarak, nükleer başarılara ulaşmatı başardık. Münafıklar’ın verdikler yanlış istihbarat, İran’ın nükleer çalışmalarına 2 yıl ara vermeye mecbur kalmasına neden oldu” dedi.

Burucerdi konuşmasının devamında, “ABD Cumhurbaşkanı, eğer yapabilirler ise İran’ın tüm nükleer teknolojilerini devreden çıkarmak istediklerini, ama bunu yapamadıklarını söylemişti. Obama’nın bu konuşması, İran’ın nükleer alandaki ulusal gücünü göstermektedir. İran, her ne olursa olsun, müzakerelerin kazanan tarafıdır. Müzakereler çıkmaza sürüklense bile tüm dünya, Amerika’nın hırsını kendi gözleri ile görmüştür” dedi.

Atom bombasının İran’ın kırmızı çizgilerinden biri olduğunu vurgulayan Burucerdi, “İran, atom bombası üretimine karşı olduğu gibi, nükleer silahsız bir dünyaya inanıyor. Öte yandan ABD ise NPT anlaşmasının altıncı maddesine karşı olarak, toplu öldürme silahlar üretiyor ve deniyor. Eğer bir mahkeme düzenlenecek ise, bu mahkemede yargılanması gereken ülke Amerika’dır. Amerika’ya göre, İran’ın nükleer haklarının gözardı edildiği bir anlaşma iyi bir anlaşma olacaktır. Ama bize göre, haklarımızın göz önüne alındığı bir anlaşma, iyi bir anlaşmadır. Bu neden ile biz de tam olarak iyi bir anlaşmaya ulaşmak peşindeyiz” dedi.

Dünya Müslümanlarının Rehberi’nin tek etaplı bir anlaşma ile ilgili beyanatlarına da dikkat çeken Burucerdi, “İmam Ayetullah Hamaney, nükleer alanda çok deneyimli ve üstün bir uzmanlardır. Kendileri son on yılda, nükleer konular ile ilgili tüm gelişmeleri yakından takip etmişlerdir. ABD, İngiltere ve Fransa, bizlere göre güvenilmez ülkelerdir ve herşey, tüm detayları içeren genel bir anlaşma ile belirlenmelidir. Liderimiz bu beyanatları tüm kesimlere hitaben buyurmuşlardır. Anlaşmanın tek etaplı olması gerektiğinin arkasında, mantıklı incelemeler vardır ve İran İslam Cumhuriyeti düzeninin tüm yetkilileri, anlaşmanın tek aşamaları olması gerektiği görüşündeler” dedi.