Hasan Ruhani: Beytül-Mukaddes, siyasi oyunlarla Müslümanlar’dan alınamaz

17 Mayıs 2018
0 yorum
1.450 kez görüntülendi.

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Beytül Mukaddes ve Mescid-i Aksa’nın tüm Müslümanlar için saygın mekanlar olduğunu belirterek, bu kutsal toprakların bir milyar 500 milyon Müslüman’dan siyasi oyunlarla ayrılamayacağını vurguladı.

Bakanlar kurulu toplantısında konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma girişimiyle birlikte Gazze sınırında siyonist İsrail güçleri tarafından gerçekleşen katliama tepki göstererek, “Siyonist rejim ve ABD, Filistin halkına daha fazla baskı uygulayarak, onları meşru haklarından ve dünyadaki Müslümanları kutsal toprakları olan Kudüs’ten mahrum edebileceklerini sanıyorlar. Bunlar büyük bir hata. Bu tür girişimlerin Filistin halkını daha kararlı ve dirençli hale getireceğinden hiç şüphem yok” dedi.

Filistin’deki son olaylarla ilgili bazı Arap ve İslam ülkelerinin sessizliğini eleştiren Ruhani, şunları kaydetti: Bazı Arap ve İslam ülkelerinin Siyonistlerin işlediği son cinayetler konusunda sessiz kalması için teessüf ederim.

Ruhani, İran İslam Cumhuriyeti’nin her daim Filistin halkını desteklediğini açıklayarak, “Her zaman işgalciler ve zalimlerin karşısında duracağız zira son zaferin masum Filistin halkına ait olacağına inanıyoruz” ifadesini kullandı.

Nükleer anlaşmaya da işaret eden Hasan Ruhani, şöyle devam etti: İran milleti her zaman düşmanların özellikle Amerika’nın komplolarını çökerttiğini ve onların baskılarına boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Nükleer meselesinde bazıları baskı ve kısıtlama hatta savaş tehdidi vasıtasıyla İran halkını teslim edebileceğini hayal ediyorlar. Fakat İran milleti her zaman gösterdiği büyük direnişle böyle zihniyetin yanlış olduğunu ortaya koymuştur.

Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD’nin tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesini eleştirerek, “Nükleer anlaşma yürürlüğe girdikten sonra, ABD tek taraflı olarak ayrıldı. Burada kim yanlış yapıyor. İran hükümeti mi, yoksa ABD hükümeti mi? Biz mi anlaşmayı ihlal ettik yoksa Amerika mı? BM kararlarını kim çiğnedi? Uluslararası düzeydeki sözleşmeleri kim zedeledi? Bu konuların açıklığa kavuşturulması lazım. Bugün, Amerika uluslararası hukuku ihlal etme gerekçesiyle baskı altında tutulmalı” diye konuştu.