Haşdi Şa’bi Musul’un Kurtarılması Operasyonuna Katılacak

Irak Başbakanı El-Haşdi Şabi Güçleri Musul’un IŞİD terör örgütünün kontrolünden kurtarılması operasyonuna katılmasına vurgu yaparak; bu şehirin kurtarılması için siyasi çözüm yoluna ihtiyaç vardır, açıklamasında bulundu.
İbadi, Bizim Musul’a girmemizin asıl hedefi sadece bölgeyi değil orada bulunan halkı da kurtarmaktır. El-Haşdi Şa’bi halk direniş güçleri Musul’u kurtarma operasyonuna katılacaktır. Musul’un kurtarılması için siyasi bir çözüm yoluna ihtiyaç vardır. İfadesine yer vererek, Neyneva’da bazı önde gelen kişilerle görüşmelerde bulunduklarını, onlara bölgenin kurtarılmasının ardından bölge yönetiminde kendilerine daha fazla yetki verileceği sözü verildiğini belirtti.
Bilindiği üzere Irak, Tekfiri IŞİD terör örgütünün asıl merkezi ve ortaya çıkış yeridir ve IŞİD, Saddam sonrası Amerika’nın bölge siyasetlerdinin bir ürünü olarak kabul edilmekte. Şimdiye kadar Irak’ta IŞİD teröristleri yüz binlerce Irak vatandaşını öldürmüş, milyonlarcasını da evsiz barksız bırakmış, ülke için ve ülke dışında sefil bir hayata mahkum etmiştir. Tekfiri IŞİD terör örgütü ayrıca Iraklı muhtelif etnik ve mezhebi gruplara büyük zulüm ve cinayetler işleyerek, zulüm ve cinayetlerinde hiç bir dil, din, ırk ve mezhep arasında ayrım göstermediğini ortaya koymuştur.
IŞİD’in işgali altındaki bölgelerde temel sanayi ve alt yapı tamamen çökmüş, yok edilmiş ve bu bölgelerde halkın yaşamı ölüm ve tehdit altında sürüp gitmektedir. Bu arada Irak’ın Neyneva, Salahattin ve el-Anbar eyaletleri öteki eyaletlere oranla çok daha büyük yıkıma uğramış ve IŞİD’in cinayetlerine sahne olmuştur.
Ancak teröre karşı mücadele başlatan Irak ordusu özellikle son bir yıl içinde teröristler karşısında önemli başarılar elde ederek, şimdi ise Neyneva eyaletinin merkezi Musul kentini kurtarma yönünde hareket etmektedir, Salahattin ve el-Anbar eyaletlerinin önemli bölümleri son bir yıl içinde tekfiri IŞİD terör örgütünün işgalinden kurtarılmış, teröristlere ağır darbeler verdirilmiştir.
Amerika Eylül 2014 tarihinde sözde IŞİD terör örgütüne karşı mücadele amacıyla ortak bir koalisyon kurduğunu açıklamış, ancak bu koalisyonun kurulması üzerinden 2 yıllık bir sürenin geçmesine rağmen terörizme karşı mücadelede önemli bir başarı sağlayamadığı gibi bizzat Irak ordusu ve halk mücadele gücü Haşi Şa’bi, IŞİD’in elindeki bölgelerin önemli bir kesimini geri almayı ve IŞİD terörirstelirni bu bölgelerden uzaklaştırmayı başarmıştır.
IŞİD’e karşı mücadele koalisyonunu ilan edildiği ilk günlerde Suudi rejiminin dönem dışişleri bakanı Suud el-Faysal, IŞİD’e karşı mücadelenin 10 yıl devam edeceğini açıklamıştı. Aslında bu açıklama daha o günlerden beri Amerika’nın terörizme karşı mücadelede pek de ciddi olmadığını ve bu konuda ciddi bir irade ortaya koyamadığını göstermiş, Irak hükümeti de kendi topraklarını teröristlerden temizlemek amacıyla bizzat kendisinin Irak’ın öz imkanları ile işe koyulması gerektiğini anlamıştı.
Öte yandan Irak’ın büyük dini lideri ve taklit merciilerinden Ayetullah Sistani’nin tavsiyesi üzerine Irak hükümeti halkı seferber etmeye balamış ve bu amaçla Irak halk direniş gücü anlamında “el-Haşd’uş Şa’b”ı oluşturmuştu. Nitekim halk direniş gücün Haşd’uş Şa’bın oluşturulması ve gerekli eğitimleri alarak terörizme karşı mücadele sahnesinde boy göstermesi ardından Irak ordusunun Tikrit,, Felluce ve er-Ramadi şehirlerini kurtarmada önemli bir performans sergilediği görülmüştür. Başta gerici arap yönetimleri ve Fars Körfezi etrafı arap ülkeleri olmak üzere IŞİD terör örgütüne karşı mücadele için oluşturulan koalisyon üyesi bazı ülkelerin ve bilhassa Amerika’nın çıkarı IŞİD’in yok edilmesinde olmadığı, bilakis IŞİD’in varlığı onların çıkarları doğrultusunda olduğu için bu ülkeler IŞİD’e karşı ciddi bir mücadelenin verilmesi aleyhinde spekülasyon ve propaganda yaparak özellikle de Haşd’uş Şa’b’ı mücadele sahnesinden uzaklaştırmak istemiştir.
Ancak Bağdat yönetimin halk direniş güçleri aleyhindeki tüm bu sansasyonel girişim ve baszkılara aldırış etmeksizin, Felluce ve er-Ramadi’nin kurtarılmasında bu güçlerden yardım alarak baskılara karşı teslim olmadığını ıspatlamıştır. Şimdi de Haydar el-İbadi, halk direniş güçleri Haşd’uş Şa’b’dan Musul’un kuratırlamıs operasyonunda kesinlikle yararlanılacağını öyle bir ortamda kararlılıkla açıklamaktadır ki artık Irak’ta IŞİD’in tek merkezi Musul kalmış bulunuyor. Musul’un kurtarılmasıyla artık Irak’ın toprak bütünlüğü tamamen Irak devletinin kendi hakimiyeti altına geçecek ve IŞİD’in Irak’taki varlığına da son verilmiş olacaktır ki bu da kesinlikle Amerika ve Suudi rejiminin istemediği bir meseledir.