İmam Hamaney: Şehadet kültürünü tanıyan bir toplum duraklama ve gerileme yaşamaz…

İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in 16 Şubat tarihinde Şehit Eğitim Görevlileri Kongresi, Şehit Üniversite Öğrencileri Kongresi ve Şehit Sanatçılar Kongresi yöneticileri ile görüşmelerindeki beyanatları, bu sabah Tahran’daki Milad Kulesi’nde düzenlenen Şehit Eğitim Görevlileri Kongresi’nde açıklandı.

Bu görüşmede, büyük düşünürler ve bilim adamlarının Kutsal Savunma döneminde savaşa katılmalarının, tüm toplumda Allah yolunda fedakarlık ve şehadet isteğinin geliştiğini gösterdiğini buyuran İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamaney, şehitler için anma törenleri düzenlenmesinin önemi ve bu değerlerin unutulması veya önem kaybetmesini önlemek gerektiğini belirterek, “Şehitlerimiz için anma törenleri düzenlemek, gerçekte şehadet ve cihadi harekete devam edilmesi niteliği taşımaktadır. Şehitlerin anısı yaşatmak ve onların hayatlarını öğrenmek, tüm toplum genelinde yaygınlaşmalıdır” açıklamasında bulundular.

İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamaney beyanatlarının devamında İmam Hüseyin (a.s.)’nin savaşı ve şehadetinin İslam, Kuran ve dini öğretilerin saklı kalmasındaki önemine dikkat çekerek, “Eğer ki bir toplumda şehadet konusu ve şehitlerin anısı her zaman büyük bir gerçek ve hakikat olarak ele alınır ise, artık mağlubiyetin hiçbir anlamı olmayacak ve toplum, hiçbir korku ve üzüntü yaşamadan gelişim yolunda ilerleyecektir” dediler.

İran halkının büyük bir başarı ile dünyadaki sömürgeci ülkeler ve sömürgecilik mağduru ülkeler sınıflandırmasını bozduğuna dikkat çeken İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamaney, açıklamalarının devamında ise “Günümüzde dünyadaki sömürgeci güçlerin birçok araç ile dünyadaki mazlum ülkelere daha fazla baskı kurabilmelerine rağmen, bu hareketin tam karşısında ilahi ve ahlaki değerlere dayalı İslam Devrimi düşüncesi, tüm sömürü dünyasının karşısında durmuştur” dediler.

İslam Devrimi’nin gelişim yolundaki ilerleyişine devam ettiği ve düşmanların İran’ı durdurma çabalarında başarısız olduklarını vurgulayan İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamaney, “Bazı kesimler İran-Irak savaşı döneminde, üniversite öğrencilerinin Kutsal Savunma cephelerine katılmaları ile üniversitelerin boşalacağı ve ülkenin bilim alanındaki gelişiminde sorunlar yaşanacağını düşünüyorlardı. Ama artık Allah yolunda cihad etmek ve şehadetin çok daha fazla berekete sahip olduğu ve tam da o çabalar ve cihadların ülkemizin bu denli büyük bilimsel başarılara ulaşması ve diğer alanlardan bile öne geçmesini sağladığını görüyoruz” beyanatında bulundular.

İmam Hamaney açıklamalarının sonunda ise şehadet kültürü ve şehitlerin anısını canlı tutmanın ülkenin ilk önceliklerinden biri olduğunu belirterek, “Şehadet kültürü, tüm insanlık ve halkı için uzun vadeli hedefler için kendi canından geçmek anlamındadır. Bu kültür, tam olarak batı dünyasının herşeyi  kişisel ve maddi açıdan değerlendiren bireycilik kültürünün karşısındadır. Fedakarlık ve şehadet kültürünün yaygınlaştığı ve tanındığı bir toplum, hiçbir zaman duraklama veya gerileme yaşamayacaktır ve her zaman gelişmeye devam edecektir” açıklamasını yaptılar.