İMAM HUMEYNİ’NİN KALEMİNDEN NAMAZIN ÖNEMİ – 1. BÖLÜM

  • 28 Mayıs 2017
  • 1.602 kez görüntülendi.
İMAM HUMEYNİ’NİN KALEMİNDEN NAMAZIN ÖNEMİ – 1. BÖLÜM

İbadetler için feragat, vakit ve kalp feragati ile elde edilebilir. Bu ibadet babında yer alan önemli konulardan biridir. Kalp huzuru da bu feragat olmaksızın asla elde edilemez. Kalp huzuru ile eda edilmeyen ibadetin ise hiçbir değeri yoktur .
Kalp huzuruna iki şey etkilidir . Birincisi vakit ve kalbin feragatı , ikincisi ise kalbe ibadetin önemini anlatmaktır. Vakit feragatinden maksat insanın her gün kendi ibadeti için bir vakit tayin etmesi , o vakitte sadece ibadetle meşkul olması ve o vakit zarfında başka bir şeyle uğraşmamasıdır . İnsan ibadetin diğer işlerden daha önemli olduğunu ve hatta onlarla kıyas bile edilemeyecek kadar önemi haiz bulunduğunu anlarsa , şüphesiz vakitlerini gözetir ve ibadetleri için belirli bir vakit tayin eder . Şimdi de bu hususta kısaca bir açıklama yapmaya çalışacağım .
Velhasıl ibadet eden insan ibadet vakitlerine çok dikkat etmelidir . Elbette en büyük ve önemli ibadetlerden biri olan namaz vakitlerine , daha çok dikkat etmek ve fazilet vakitlerin de eda etmek gerekir . Ve o vakitte başka bir şeyle meşgul olmamak icab eder . kazancı , çoçukları ve dersleri için vakit tayin ettiği gibi , ibadetleri için de vakit tayin etmeli , o vakitte diğer bütün işlerden el çekmelidir ki ibadetin özü olan kalp huzurunu elde edebilsin . Ama bu satırların yazarı gibi namazlarını zorla yerine getiriyor ve Allah ‘a ibadeti fazladan bir iş olarak görüyorsa, şüphesiz namazını mümkün olan en son vakitte kılar . Hatta o son vakitte bile namaz kılmanın diğer işlerle çakıştığını gördüğünden namazını sayısız eksikliklerle eda eder . Şüphesiz böyle bir ibadetin nuraniyeti olmadığı gibi , Allah ‘ ın gazap ettiği bir şeydir . Bu insan; namazı hafifseyen ve önemsemeyen kimselerden sayılır. Namazı küçümseyenlerden ve önemsemeyenlerden Allah ‘a sığınırım . Bu hususta nakledilen hadislerin hepsini aktarmak mümkün olmadığından , ibret olsun diye bir kaçını zikretmek istiyoruz .
HZ. İMAM BAKIR (A.S) Zürare ‘ye şöyle buyurmuştur; Ey Zurare! Namaz hususunda gevşeklik etme . Zira Resulullah (s.a.a) vefat anında şöyle buyurmuştur ; “ Namazını hafife alan kimse ve sarhoş edici bir şey içen kimse benden değildir ve Allah ‘a andolsun ki kevser havuzunun başında ( bu iki grup ) yanıma gelemeyecektir”
Ebu Basir ‘ den naklen Hz. Kazım ( a.s ) şöyle buyurmuştur : “ Babam vefat edince bana şöyle dedi “ Namazı hafife alan kimseler bizim şefaatimize nail olamaz”
Bu husustaki hadisler oldukça fazladır ; ama ibret ehli olana bu kadar yeterlidir . Resulullah ‘ tan kopmanın ve onun himayesinden çıkmanın ne kadar büyük bir musibet ve Resulullah ile Ehl-i Beyt ‘ inin şefaatinden mahrum olmanın ne kadar büyük bir mahrumiyet olduğunu bir Allah bilir! Resulullah ‘ın şefaat ve himayesi olmaksızın hiç kimsenin Hakk’ın rahmetini ve vaat edilmiş cennetini görebileceğini sanma . Şimdi sıradan bir işini hatta hayali bir faydayı , Resulullah ‘ın (s.a.a) göz nuru ve Allah’ın rahmetinin büyük bir vesilesi olan namazdan öne geçirmen , ihmal etmen , özürsüz olarak son vaktine dek ertelemen ve ölçülerine riayet etmemen , namazı küçümsemek midir, değil midir? Küçümsemek ise bil ki Resulullah ve Ehl-i Beyt ‘in de tanıklık ettiği üzere, onların velayetinden çıkmış ve onların şefaatinden mahrum kalmış durumdasın . şimdi biraz dikkat et; eğer onların şefaatine ihtiyacın varsa ve Resulullah’ın ümmetinden olmak istiyorsan, bu ilahi emeneti büyük say ve önem ver.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.