İran dışişleri bakanlığının Amerika’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili yıllık raporu

  • 06 Kasım 2022
  • 141 kez görüntülendi.
İran dışişleri bakanlığının Amerika’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili yıllık raporu

İran dışişleri bakanlığının  İslami Şura Meclisi’nin 10 yıl öncesinde onayladığı karara dayalı olarak İngiltere ve Amerika’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili yıllık raporu yayımlandı.

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan Cuma günü yapılan açıklamada, bu hususta şu ifadelere yer verildi: “Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık hükümetleri, tartışmalı iç ve uluslararası ihtilafların çoğunda renkli rol oynamalarına rağmen, her zaman insan haklarının temellerini ve ilkelerini savunduğunu iddia ediyor. Buna dayanarak, bu hükümetler, diğer ülkelerdeki insan haklarının durumu ve insani koşulları konusunda her zaman müdahaleci tutumlara ve hareketlere baş vurmakta kendilerini özgür hissediyorlar. ”

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ve İran, Irak, Suriye, Yemen ve Afganistan gibi bölge ülkelerindeki siyasi ve sosyal gelişmelere ve olaylara yakından bakıldığında, temel insan haklarının ağır ihlallerinin açık örneklerinin öncelikle ABD tarafından işlendiği açıkça görülmektedir.

Amerikan polisinin insanlara yönelik şiddet ve zorlayıcı güçlerin yasa dışı kullanımındaki tarihi , insanların bu ülkede yaşam hakkından yoksun bırakılmasına yol açan uluslararası örgütlerin ve insan hakları kurumlarının ciddi endişelerinden biridir. Bu ülkenin polisi ve yargı sistemi tarafından Amerika’da siyahilere yönelik ayrımcılığın körüklenmesi ve insanların protestolarının bastırılması, özellikle Amerika’daki azınlıkların ve beyaz olmayanların haklarının ihlal edildiğinin göstergesidir.

“Polis Şiddetini İzleme” adlı sivil toplum örgütü Şiddet Polis Haritalaması’nın raporu, ABD polis memurlarının 2022’nin başından bu yana 722’den fazla cinayet işlediğini ve yıl sona ermeden 442 kişinin daha polis tarafından öldürüleceği tahmin ediliyor.  Halbuki her üç cinayetten yalnızca birinin şiddet içeren bir suç olduğu söylenmelidir. Bunların üçte ikisinin şiddet içermeyen suçlara yönelik olduğu dikkat çekmektedir.

Bu ülkede Amerikan vatandaşlarının ve özellikle siyahilerin polis tarafından öldürülmesi yaygın protestolara rağmen devam eden bir akım haline geldi. Siyahiler Amerika Birleşik Devletleri’nin toplam nüfusunun yaklaşık %13’ünü oluştururken, öldürülenlerin %25-27’sini oluşturmaktadır. Bu da siyahilerin polisin elinde ölme olasılığını beyazlardan 9,2 kat daha fazla yaptığını gösteriyor.

Mülteci ve göçmen haklarının ihlali, her yıl insan hakları örgütleri ve ülkeler tarafından eleştirilen insan hakları alanında ABD’nin en önemli zorluklarından biridir. Sığınmacılara yönelik şiddet, hapis, insanlık dışı muamele, ABD tarafından mülteci ve göçmen haklarının ihlallerinin sadece küçük bir kısmıdır.

Yayımlanan haberlere göre, “Joe Biden” göreve başladığından beri, göçmen politikası iddialarının aksine çok zayıf performans gösterdi ve Amerika’daki göçmenlerin koşullarını iyileştirme umudu da artık kalmamış düzeydedir.

Bu bağlamda ABD on binlerce mülteciyi hapse attı. Amerika’da aileleri veya sponsorlarıyla yaşamalarına izin verilmek yerine on binlerce insan hapishanelerde tutuldu.

ABD’nin ülkelere karşı ikincil yaptırımların yanı sıra çok çeşitli tek taraflı yaptırımlar uygulaması, yaşam hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı ve insan hakları dahil olmak üzere insan hakları ve temel insan özgürlükleri üzerinde zararlı etkiler ve sonuçlar bırakmıştır.  Bu eylemin açık ve net bir örneği, İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik azami ABD yaptırımlarıdır. İslam Devrimi’nin zaferinden sonra Amerika Birleşik Devletleri, son yıllarda yoğunlaşan ve ilaca erişememe nedeniyle çok sayıda hastanın ölümüne neden olan ekonomik yaptırımlar uyguladı. BM raportörleri tarafından Amerika’nın bu insan hakları karşıtı davranışını gösteren çeşitli raporlar da yayınlandı.

Suriye, Yemen, Irak ve Afganistan dahil olmak üzere ABD’nin bölgenin diğer ülkelerindeki varlığı ve müdahaleleri de Amerika’nın bu ülkelerde birçok vakada insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini göstermektedir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye Merkez Bankası’na yönelik kısıtlayıcı eylemleri, bu ülkede gıda, ilaç ve tıbbi malzeme de dahil olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin arzında ve enerji arzı konusunda aksamalara neden olmuştur.

Ayrıca Amerika, binlerce Yemenlinin öldürülmesinden ve ülkenin altyapısının tahrip edilmesinden sorumlu olan Yemen’e yönelik saldırıda Suudi rejiminin ana destekçisi olarak biliniyor.

2003 yılında Irak’a yapılan Amerikan askeri saldırısı da bu ülkeye ağır zararlar vermiş ve birçok Iraklının ölümüne ve yerinden edilmesine neden olmuştur.

Afganistan’da Amerika, 20 yıllık işgalin ardından savaşın yıktığı ülkeyi terk etmesine rağmen, bu işgalden geriye kalan siyasi ve sosyal krizler Afganistan’ın sorunlarını daha da ağırlaştırdı. Birleşmiş Milletler istatistikleri, bu yirmi yılda Afganistan’daki askeri çatışmalar sırasında 36 binden fazla sivilin öldürüldüğünü gösteriyor.

Dolayısıyla Amerika’nın hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki performansı, bu ülkenin dünyadaki en büyük insan hakları ihlalcilerinden biri olduğunu gösteriyor  ancak dış politikasında bağımsız ve bağlantısız ülkelerle başa çıkmak ve baskı yapmak için insan haklarını bir araç olarak kullandığı da unutulmamalıdır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.