İran’ın uydu alanındaki ilerlemeleri göz kamaştırıcı

İran İslam Cumhuriyeti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı, bu yıl sonuna kadar en az iki uydunun uzaya fırlatılacağını ve diğer uyduların fırlatılmak üzere sırada olduğunu duyurdu.

İsa Zarepour, muhabirlere verdiği özel bir röportajda Nahid 1 ve 2 uydularının son fırlatma durumuna işaretle, bu uyduların yıl sonuna kadar uzaya fırlatılacağını vurguladı.
Hatırlanacağı gibi “Nahid” serisi uydular, Uzay Araştırmaları Enstitüsü tarafından yurt içinde yapıma başlanılan telekomünikasyon uydularıdır; Nahid 1 uydusu, Şubat 2015’te Uzay Teknolojileri Günü töreninde tanıtıldı. “Nahid 1”, İran Uzay Teşkilatı’nın sözleşmesi kapsamında İran Uzay Araştırma Enstitüsü’ne bağlı Uydu Sistemleri Araştırma Enstitüsü’nde, ülkede ilk kez tasarlanıp yapımına başlandı. Telekomünikasyon uydusunun tasarım ve yapım teknolojisine ulaşmak için “Nahid 1” görevleri tek uyduda gerçekleştirilmiştir.
“Nahid 2” uydusu, telekomünikasyon haberleşme teknolojisine sahip, manevra ve yörünge düzeltme yapabilen uydulardandır. Alçak irtifa telekomünikasyon sistemlerinin inşasında önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı ayrıca başka bir uydunun fırlatma eşiğinde olduğunu söyledi.
Uzay endüstrisi ileri teknolojiye sahip endüstriler arasında sayılıyor. Uygulanan tüm kısıtlamalar ve sınırlamalara rağmen, İran İslam Cumhuriyeti uzay teknolojisinin tam döngüsünü elde ederken son 40  yılda uzay teknolojisine ulaşma alanında sürekli ve ilerici adımlar atmıştır. Şimdi İran, yerli uzmanlarının 40 yılı aşkın çabaları sonucu, dünyadaki 10 uzay ülkesi arasında yer alıyor. Bu nedenle İran, bu teknolojiye sahip birkaç ülke arasında güvenilir bir konuma sahiptir. Hali hazırda, uydu fırlatma üssünün inşa teknolojisi 6 ülkede mevcut ve İran, uzay üssü geliştirme açısından bir sonraki sırada yer alıyor.
Gerçi düşmanlar, İran’ın uzay endüstrisi de dahil olmak üzere her türlü yaptırımla ekonomik ve bilimsel ilerlemeyi engellemeye çalışıyorlar fakat tüm kısıtlamalara ve baskılara rağmen İran İslam Cumhuriyeti, uzay ve uzayla ilgili her türlü teknolojiyi kazanmıştır ve bunu İslami İran için büyük bir başarı saymak gerekir. İran’ın uzay programı ile Batı Asya bölgesindeki diğer ülkelerin uzay programı  arasındaki temel fark, İran’ın kendi yerli ve iç gücüne dayanarak bu teknolojiden faydalanmasıdır.
Uyduların günümüzde telekomünikasyon ve iletişim, keşif, gözetleme ve çevre ve diğer birçok uygulama dahil olmak üzere tüm alanlardaki önemli rolü nedeni ile İran İslam Cumhuriyeti füze ve uzay altyapısını ve teknolojisini geliştirmeye kararlıdır ve bu bağlamda büyük ilerlemeler kaydetmiştir.
Uydu fırlatıcılarının tasarımı ve yapımı ve yerli uyduların inşası, fırlatılması, veri alınması ve son olarak alınan  verilerin kullanılması alanındaki önemli adımlar, bu teknolojinin tam döngüsünü oluşturur.
Bu konu Amerika  ve Siyonist rejim için kabul edilemez bir meseledir ve bu nedenle Washington, İran’ın uzay gelişmelerinin devam etmesini önlemek için azami çabasında ısrar ediyor. Fakat  İran’ın uzay programı yerli imkanlar ve yerli uzmanlara ve teknolojiye dayanıyor. Dolayısıyla Amerika’nın tüm baskı ve yaptırımlarına ve Batı’nın muhalefetine rağmen gelişmeye  devam ediyor. Bu yüzden Amerika’nın baskı ve yaptırımları bu alanda sorun yaratamaz.
İran İletişim ve Bilgi Teknolojileri bakanı İsa Zare’pur, İran’ın en ağır yaptırımların ve zorlukların doruğunda, uzay alanında en ileri bilgilere ulaştığını, böylece uydu yapımı ve uyduğu dikkatlice yörüngeye yerleştirecek  olan taşıyıcının yapım projesinin gerçekleştiğini belirtmişti./