Kuran-ı Kerim’e hakaret insan haklarında çifte standardın utanç verici bir göstergesidir

İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanının hukuki işlerden sorumlu yardımcısı Kur’an-ı Kerim’e hakaret gibi eylemler, halkların barış içinde bir arada yaşamalarına açıkça aykırı olduğunu ve Batı’nın İslamofobik politikası doğrultusunda gerçekleştiğini vurguladı.

İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanının hukuki işlerden sorumlu yardımcısı Muhammad Dehgan şunları kaydetti:

“İnsan hakları belgeleri ve ifade özgürlüğüne aykırı olarak Avrupa Birliği üyesi ülkelerinde Kur’an-ı Kerim’e, İslam peygamberine ve İslami kutsallıklara yapılan  alçakça hakaret eylemi, kabul edilemez ve şiddetle kınanır.”

Genç Gazeteciler Kulübü’nün haberine göre Dehgan şunları kaydetti: “Bu tür eylemler, İslam İnkılabı Rehberi’nin de vurguladığı gibi, istikbar saldırılarının hedefinin İslam’ın ve Kuran’ın ilkeleri olduğunu göstermektedir; İstikbar cephesinin komplolarına  rağmen Kur’an-ı Kerim’in her geçen gün daha çok rağbet görmesi ve istikbalin İslam’dadır ve dünyadaki bütün hürriyet arayanların kutsallıkları aşağılama ve nefret yayma gibi kirli politikalara karşı koyması gerekiyor.”

İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e hakaret edenlere ifade özgürlüğü bahanesiyle defalarca  izin verilmesinin, Batı’nın insan hakları standartları noktasındaki çifte standardının utanç verici bir göstergesi olduğunu ve merhametli İslam dinine karşı nefret ve şiddet yaymaya yönelik bir eylem olduğunu belirten Dehgan şunları ekledi: “Bu tür eylemler, halkların barış içinde bir arada yaşamalarına açıkça aykırıdır ve Batı’nın İslamofobik politikası doğrultusunda yürütülmektedir.”/