Şeyh Naim Kasım: ABD ve Suud , Suudi İslam’ını Getirmek İstiyorlar

  • 06 Aralık 2017
  • 1.021 kez görüntülendi.
Şeyh Naim Kasım: ABD ve Suud , Suudi İslam’ını Getirmek İstiyorlar

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı şunları söyledi: ‘Şu an İran, İslam hükümetleri arasında yeni İslam medeniyetinin gerçekleşmesi için en iyi örnektir. Çünkü bu hükümet, dini demokrasi gibi çeşitli konuları gündeme getirerek İslam toplumuna etki göstermek istemektedir.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, 31. Uluslararası İslami Vahdet Konferansında şu ifadelerde bulundu: ‘İslam hükümeti, saf Muhammed’i İslam’ı takip eden ve İslam’ı, siyasi, toplumsal ve kültürel olmak üzere bütün alanlarda uygulayan yeni İslam medeniyetini gerçekleştirebilir. Eğer İslam hükümeti kurulmasa da yeni İslam medeniyetinin oluşmasını İslami grup ve hareketlerden takip etmek gerekir.

Yeni İslam medeniyetinin oluşması için örnek bir İslami hareketi ve hükümeti tanıtmaya ve açıklamaya ihtiyaç vardır. Bu örneğin bir cezp ediciliği olmalı ve kişileri çok iyi bir şekilde kendine çekebilmelidir. Şu an İran, İslam hükümetleri arasında yeni İslam medeniyetinin gerçekleşmesi için en iyi örnektir. Çünkü bu hükümet, dini demokrasi gibi çeşitli konuları gündeme getirerek İslam toplumuna etki göstermek istemektedir.

Lübnan Hizbullah’ı da İslami grup ve hareketler arasında yeni İslam medeniyetinin gerçekleşmesi için açık bir örnektir. Çünkü bu İslami grup, direniş örneği sergileyebilmiştir. Hizbullah, Siyonistler karşısında ayakta durmuş ve gençlere zulüm karşısında sessiz kalmamayı öğretmiştir.

Müstekbir dünya, İran ve Hizbullah’ın diğer İslam toplumları için örnek olmasına karşıdır. Amerika ve Siyonistlerin İran ile toprak meseleleri yüzenden düşmanlık yaptığını düşünmeyin. Onların düşmanlığının asıl nedeni, bugün İran ve Hizbullah’ın İslam ümmeti hatta gayri İslamiler için, örnek bir İslam hükümetini tanıtmasıdır.

Amerika ve Suudiler saf Muhammed’i İslam yerine, Suudi İslam’ını koymak istiyorlar. Onlar, Suudi İslam’ını saf Muhammed’i İslam’ın yerine koyabilmek için milyar dolarlar harcamış ama bir sonuca ulaşamamıştır ve İran’ın örnek teşkil etmesiyle de mücadele edememişlerdir. Tabi kıyıda köşede bazı işler yapmış olabilirler ama İran liderliğindeki Direniş eksenini asıl hedefinden uzaklaştıramazlar.

Direniş ekseni, Suriye, Irak ve Lübnan’da tekfircilerle yaptığı mücadele nedeniyle adını tarihe yazmıştır. IŞİD’in çöküşü görünüşte askeri olsa da bu çöküş, IŞİD’in arkasında olduğu bir düşüncenin çöküşüdür. Her ne kadar teröristleri teçhizatlandırabilseler de bugün Suudi despotizmi Direniş eksenin hareketinde bir sorun meydana getiremez.

Bugün Amerika ve Siyonist Rejim birleşerek, Direniş eksenine karşı şer ve kötülük ekseni kuruyorlar ama bizim sorumuz şu, Amerika ve İsrail birleşirken, neden İslam ülkeleri de birleşmesin? Bizler vahdeti temel tercihimiz yapmalıyız ve bu vahdet İran etrafında şekillenmelidir. İran ile birlik olmak, birçok hedefe ulaşmak için çok önemlidir. Bizim geleceğimizi düşmanlar şekillendirmemeli, bizim kendimizin plan ve programları olmalıdır.

Vahdet, birlik başlıkları esas alınarak tanımlanmalı, Filistin bu vahdetin merkezi olmalıdır. Filistin unutulmamalıdır. Biz düşman ile herhangi bir teamülü kabul etmiyoruz.’

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.