Şeyh Naim Kasım: Güney Lübnan’ın özgürlüğü ve Zafer, Velayet-i Fakih’in rehberliğinde gerçekleşti.

El-Menar’ın bildirdiğine göre, bir takım açıklamalarda bulunan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım şunları söyledi:

“İmam Hamaney, İran İslam Cumhuriyeti’nde ve dünya genelindeki icraat ve yeniliklerinden dolayı, kendine özgü bir şahsiyettir. Bizler, dünya ve asrın gerçekleriyle uyum sağlayan ve sürekli kendi içerisinde yapıcı düşünceler üreten bir İslami hareketle karşı karşıyayız.”

Baalbek İmam Humeyni (ra) Kültür Merkezi’nde, yazmış olduğu “El-Veliyyü’l Mücedded” isimli kitabın imza töreninde açıklama yapan Şeyh Naim Kasım, “Bir çok düşünür ve gençler, gerçek anlamda, İmam Hamaney’in şahsiyeti hakkında çok şey bilmemektedirler. Bu yüzden İmam Hamaney’in şahsiyetinin gerçekliğini, bakış ve düşüncesinin anlaşılmasına yardımcı olmak istedim. Eğer aydınlarımız ve gençlerimiz bu kitabı mütalaa ederlerse görecekler ki, İmam Humeyni’nin emaneti olan İslam İnkılabı’nı nasıl muhafaza edip ve ne şekilde ileriye taşıyarak, tüm dünyaya ve tüm özgürlükçü halklara nasıl bir olgu ve model olduğunu göreceklerdir.” dedi.

“Velayet-i Fakih, hükümet, siyaset ve toplumun idaresini oluşturan İslamî bir bakıştır. Veliyyü’l-Fakih, bir bütün olarak ümmetin farklı alanlardaki siyasetini şekillendirir” diyen Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım sözlerine şu şekilde devam etti: “İslami Direniş, Veliyyü’l-Fakih’in rehberliğinde zafere ulaştı. Lübnan’ı savundu ve Filistin’de cihad ruhunun meşalesini tutuşturdu. Hizbullah olarak, Velayet-i Fakih’e olan inancımıza bağlıyız ve bu inanç hiçbir şekilde değişmedi. Bu inancını kimseye zorla dayatmadığı gibi, başkasının da kendi inancını Hizbullah’a zorla dayatmasını kabul etmez. Bizler, Veliyyü’l-Fakih’in rehberliği altında, Lübnan’da büyük tecrübeler elde ettik ve bu rehberliğin sayesinde, işgalci düşmanı Güney Lübnan’dan def ettik.”

Şeyh Naim Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler, özgürlüğe ve boyun eğmemeye inanmışız. Bizler herkesten önce, tekfirci IŞİD’in tehlikesini sezdik, hem fikirsel anlamda ve hem de pratikte bu terörist grupla mücadele ettik. Diğerleri çok sonra bizim bu duruşumuzun yanında yer aldılar ve bazıları da bu terörist gruba karşı hiçbir girişimde bulunmadılar. Bizim bu mücadelemiz ve ardı ardına gelen başarılarımız, Veliyyü’l-Fakih seçeneğinin ne kadar önemli ve doğru bir seçenek olduğunu ispatlayarak herkese gösterdi.

İran, Veliyyü’l-Fakih tarafından idare edilmekle büyük ve gözle görülür tecrübeler elde etmiştir. Bugün uluslar arası camiada, inaç ve değerlerinden taviz vermeden ilmî ve iktisadî bir yer edinmiştir. Azamet ve kudretleriyle çizmiş oldukları planlarını Amerikan’ın kalbine kadar sokabildiler ve İran halkının istemiş olduğu özgürlüğünü onlara geri kazandırdılar.”

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım sözlerini şu cümlelerle bitirdi: “İran, direnişin annesi, doğunun incisi, gerçek İslam’ın adı, özgürlüğün olgusu ve ümidi, inkilabîlerin ve özgürlükçülerin kâbesidir.”