Seyyid Hasan Nasrallah’ın, Amerika ve İsrail’in sultacılığı konusundaki uyarısı

Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri bu ülkenin siyonist rejim ile sınır ihtilafı ve bölge sularındaki petrol ve doğalgaz kaynakları konusunda yaşanan keşmekeş hakkında yaptığı açıklamada, tüm bölgenin, petrol ve doğalgaz savaş merkezinde bulunduğunu söyledi.
Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah Cuma günü Beyrut’ta Hizbullah’ın şehit liderlerini anma töreninde yaptığı açıklamada, sömürücü güçler ve yayılmacı rejimlerin, Suriye ve Lübnan’ın da aralarında bulunan bölgenin enerji kaynakları ile ilgili eylemleri hakkında uyarıda bulundu. Nasrallah halihazırda Amerika’nın bölgede petrol ve doğalgaz savaşını yönettiğini de belirtti.
Ortadoğu bölgesi sahip olduğu zengin kaynaklar ayrıca özel stratejik konumu nedeniyle her zaman sömürgeci ve emperyalist güçlerin garez-kar siyasetlerinin hedefi ve çeşitli komplolara maruz kalmıştır. Bu entrikalar ın en sonuncusu ise Amerika’nın siyonist rejimin güvenliğini temin etmek ve bölgenin enerji kaynaklarını kontrol ederek yağmalamak ekseni etrafındaki Yeni Ortadoğu Projesidir. Bu bağlamda Amerika’nın Suriye’deki askeri hareketlerinin devam etmesi konusunda belirtmek gereken konu, Suriye’de IŞİD’in yenilmesine rağmen bu ülkenin bazı bölgelerinin Amerika tarafından işgal tehlikesinin var olmasıdır, zira Suriye’nin en önemli petrol ve doğalgaz kuyuları Fırat Nehri’nin doğusunda bulunuyor.
Jeopolitik konular uzmanı ve yorumcusu Phil Butler bu bağlamda yaptığı açıklamada, Amerika’nın sadece güvenlik konulara değil, aslında Suriye’deki petrol bölgelerine sulta kurmak ve petrol boru hatlarını kontrol etmek hedefiyle bölgede varlığına devam ettirdiğini belirtti. Butler ayrıca Amerika’nın en baştan itibaren Suriye’ye meydan okuyarak bu ülkede kriz oluşturmakla aslında enerji kaynaklarına egemen olmayı planladığını, Bu ülkenin söz konusu istekleri kabul etmezse vekalet savaşına maruz kalmkla, bedelini ödemesi gerektiğini planladığını vurguladı.
Amerika başkanı Donald Trump’ın bölgeye yaptığı tefrikcı ziyareti ardından bazı Fars Körfezi ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan kriz de aslında Amerika’nın entrikaları ve bazı Arap rejimlerin Katar’ın doğalgaz kaynaklarına sulta kurmak hedefi ile yaşandı. Yaşanan gelişmeler dikkate alındığında Amerika’nın bölgede petrol ve doğalgaz savaşının perde arkasında olayları yönettiği söylenebilir. Bu bağlamda Trump yönetimi Irak ülkesini tıpkı petrol havzaları gibi görüyor Ve bu yüzden çeşitli askeri üsler kurarak Irak petrol bölgelerini ele geçirmeye çalışıyor.
Fakat son günlerde iyonist rejim İsrail’in Lübnan’ın karasularında bulunan petrol hafızalarını ele geçirmeye çalıştığına şahit oluyoruz. Amerika da sözde arabuluculuk adı altında müdahaleci girişimlerde bulunarak Lübnan ve işgal edilen Filistin toprakları arasındaki sınır ihtilaflarne çözme bahanesi ile kendisi ve korsan rejimin gayrimeşru hedeflerini ilerletmek için ortam oluşturuyor.
Siyonist rejim savaş bakanı Liberman Akdeniz’de Lübnan’ın petrol ve doğalgaz dokuzuncu blokunun işgalci rejime ait olduğunu iddia etti. Tabii ki bu temelsiz iddialar son günlerde Lübnanlı yetkililerin geniş muhalefetini beraberinde getirdi. Bu arada Amerika da Dışişleri bakanı Tillerson’un Beyrut ziyareti sırasında yaşanan ihtilafların çözülmesi için öneride bulunduğu belirtildi. Bu önerinin birkaç yıl önce öne sürülen “Fredrick Hof” planı örnek alınarak gündeme gelmiştir. Öneriye göre Lübnan’ın petrol ve doğalgaz dokuzuncu blokunun %60 oranının Lübnan’a ve geriye kalan %40’ının siyonist rejimin verilmesi gerekiyor. Fakat Lübnan da Amerika tarafından önerilen plana muhalefet ederken, siyonist rejim ve Amerika’nın Lübnan aleyhindeki entrikalarına karşı kuvvetle duracaklarını vurguladılar./