Suriye’nin Washington’un bölücü planına tepkisi

  • 28 Ocak 2018
  • 1.009 kez görüntülendi.
Suriye’nin Washington’un bölücü planına tepkisi

Viyana müzakerelerinde Suriye heyetine başkanlık eden Caferi, Washington Grubu’nun resmi olmayan belgesini kabul etmeyeceklerini belirtti. Beşar Caferi, Şam’ın ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün’den müteşekkil Washington Grubu’nun belgesine kesin şekilde karşı olduğuna vurgu yaptı.

Suriye krizinin çözümü için Viyana’da düzenlenen görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi ve Başmüzakerecisi Beşar Caferi, Washington Grubu’nun Suriye krizinde etkin siyasi çözüm vizyonlarını yok etmeye çalıştığını, Soçi’de düzenlenecek Suriye Ulusal Diyalog Konferansı arifesinde çok yönlü komploların hazırlandığını, oysa Soçi Konferansı’ndan amacın yabancı müdahalesi olmadan Suriyeliler arasında diyalog olduğunu kaydetti.

Cenevre Müzakerelerinde Suriye Hükümetinin Temsilciler Heyeti Başkanı Beşşar El-Caferi ayrıca, IŞİD’i nemalandıran Amerika’nın, Suriye’de siyasi bir çözüm oluşturmaktan bahsedemeyeceğini belirtti.

El-Mayadin televizyon kanalı da Cuma günü, Washington Grubu denen grup tarafından Suriye’nin parçalanması ve doğrudan BM’nin mandası altına girmesi için planlanan bir belgeye ulaştığını duyurdu.

Bu bölgede, “merkezliğin olmayışı” ve geniş yetki alanına sahip bölgesel yönetimlerin kurulması adı altında Suriye’nin parçalanmasına işaret edilmiştir.

Washington Grubu denen grup, ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün’den oluşuyor.

Suriye’deki gelişmeler, IŞİD sonrası dönem için Suriye’ye karşı uluslararası komploların şiddet kazandığını gösteriyor. Bazı Batılı güçler ve de Arap yöneticileri,  teröristler üzerinden kendi planlarını hayata geçirmekte başarısız kaldıktan sonra bu kez siyasi komplolarını devreye sokmuş bulunuyor.

Manda sistemini kurmak ve Suriye’yi böylesi bir sistemin içine almak suretiyle esasında sömürgeci politikaların yeniden canlandırılması için çaba gösteriliyor.

Bu durum siyasi ve medyatik çevrelerce endişe ile takip ediliyor.

Eski Rus diplomat ve uzman Viçslav Matazov, bazı Batılı devletlerin Washington Grubu çerçevesindeki girişimleri ve ABD’nin Suriye sınırlarında bir askeri güç kurma planının Suriye’yi parçalamak için atılan ilk adım olduğuna inanıyor.

Rus uzman sözlerinin devamında, ABD’nin pozisyonunun arkasında İsrail’in olduğunu unutmamaları gerektiğinin altını çizerek, Büyük Ortadoğu ve Yeni Ortadoğu gibi projelerin Trump’ın dönemine ait bir konu olmadığını, bu projelerin ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından İsrail’in Lübnan’a karşı savaşı sırasında gündeme getirildiğini bildiklerini belirtti.

Amerikan-Siyonist projelerinin en esas özelliklerinden biri, Ortadoğu ülkelerini devletciklere parçalamaktır. Yeni Ortadoğu denen proje ile ilgili yayınlanan haritalarda Irak ve Suriye, hedef ülkeler arasında yer alıyor. Ortadoğu bölgesi, stratejik konumu ve zengin kaynakları yüzünden her daim sultacı güçlerin art niyetli politikalarının hedefinde olmuştur. Bu nedenle bölge gelişmeleri ve olaylarını takip eden birçok uzman, bölgedeki şimdiki gelişmelerin “Syces-Picot Anlaşması” uyarınca bölgenin parçalanması koşullarını çağrıştırıyor. Emperyalist güçler, bölge ülkelerini etnik ve mezhep temelinde yeniden parçalamayı hedeflemiş bulunuyorlar.

Hatırlanacağı üzere Mayıs 1916’da Fransa ile İngiltere, kendi aralarında sömürücü bir anlaşma imzalayarak, Ortadoğu bölgesini paylaştılar. İngiltere ve Fransa’nın o dönemki dışişleri bakanları Syces ve Pikot, Londra’da gizli bir oturumda bir araya gelerek, Ortadoğu’daki Arap ülkelerinin sınırlarını çizdikten sonra, kendi stratejik çıkarları çerçevesinde bu ülkelerin yönetimlerini belirlemiş oldular.

Günümüz dünyasında ise, Batılı güçler, bazı Arap yöneticileri ve tekfirci ve terörist grupların desteğiyle ve de Siyonist rejimin savaş çığırtkanlığına artan himayeleri ve etkin temelli anlaşmazlıklar çıkarmak ve derinleştirmek yoluyla, Ortadoğu’nun haritasını başka şekilde değiştirmeye çalışıyorlar.

Bu değişikliklerden amaç da, sahte İsrail rejiminin güvenliğini sağlamak ve pekiştirmek ve bölge milletlerini sonu gelmeyen etkin ve mezhepsel savaşlara sürüklemektir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.