Türkiye Üzerinden Kimyasal Madde Temin Ettiklerini Kanıtlayan 90’dan Fazla Resmi Mektup Gönderdik

Suriye yönetimi kendi elinde kesinlikle hiç bir kimyasal silah bulunmadığını ve kimyasal silahtan yararlanmadığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bugün; ABD, Fransa ve ABD’nin Suriye’yi, “İdlib kırsalı Han Şeyhun Beldesinde silahlı örgütlere karşı kimyasal silah kullanmasıyla” bir karar tasarısını tartıştı.

BMGK oturumunda konuşan Suriye’nin BM daimi heyeti maslahatgüzarı yetkili bakan Munzur Munzur; Suriye’nin, Suriye ordusunun elinde herhangi bir kimyasal silahın bulunmadığını, geçmişte de hiçbir şekilde kullanmadığını vurguladığının altını çizdi.

Munzur Suriye’nin; aralarında Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesinin de bulunduğu terör örgütlerin özellikle Türkiye hükümeti aracılığı ile zehirli kimyasal madde elde ettiklerine dair kanıtlar eşliğinde 90’dan fazla resmi mektubu BM ve BMGK’ye gönderdiğini hatırlattı.

ABD komutasındaki uluslar arası koalisyonun Suriye’de masum sivil halka, altyapı ve hizmet kurumlarına yönelik saldırılarına dikkat çeken Munzur, Suriye’de altyapının sabote edilmesi ve sivillerin öldürülmesinin siyasi ahlaki sorumlularından birinin de Fransa olduğunu ifade etti.

Suriye’de kimyasal silahların kullanılmasından en çok faydalananların, altı yıldan fazla süredir Suriye ve halkını muhtelif yönlü savaşla hedef alan rejimlerin olduğuna vurgu yapan Munzur; terörü destekleyen, yönlendiren ve örtü temin eden bu rejimlerin bu şekilde teröristleri maruz kaldıkları yenilgilerden ve yok olmaktan kurtaramaya çalıştıklarını belirtti.

Suriye’nin gerçeklerin çarpıtılıp asılsız suçlamaların uygulanmasını mutlak bir şekilde reddettiğini belirten Munzur; aynı zamanda Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne katılımı kapsamında üstüne düşen tüm görev ve sorumluluklarına bağlı kalmaya devam edeceğini de kaydetti. Munzur fakat Suriye’nin teröre karşı mücadelesini de azim ve kararlılıkla sürdüreceğini, hiçbir provokasyon, siyasi ya da medyatik baskı veya Suriye’de masum insanların kanlarıyla yapılan ucuz ticaret ile bu mücadelesinden caymadığını ve caymayacağının da altını çizdi.