Fransa Ulusal Meclisi’nde İslam karşıtı yasanın onaylanması

Fransa Ulusal Meclisinde Cuma akşamı “Ayrılıkçılıkla mücadele” adı altında İslam karşıtı bir tasarı, solcu ve sağcı bazı partilerin muhalefetine rağmen onaylandı.

Paris hükümeti daha önce, ülkenin laiklik temellerinin korunması için tasarının geçmesi gerektiğini söylemişti; ancak tasarı karşıtları, bunun din özgürlüğüne karşı olduğunu savundular. Tasarı, Ulusal Meclis ile Fransız Senatosu arasında 7 aylık müzakere ve metin değişimleri ardından 19 hayır ve 5 çekimser oya karşı 49 evet oyla kabul edildi.
Radikal sol Parti liederinden biri olan Jean-Luc Mélenchon söz konusu tasarının “cumhuriyetçilik karşıtı yasa” ve “Müslüman karşıtı” olduğunu belirtti.
Aralarına Sosyalist Parti ve Cumhuriyetçi partinin de bulunduğu ana opozisyon partilere ilaveten Komünist Parti, yasaya karşı oy kullandılar. Fakat iktidar ve iki müttefik partisi evet oyu verirken aşırı sağ “Ulusal Toplum” ise çekimser kaldı.
Tasarının bazı maddelerine göre Fransa hükümeti camiler ve dini okullar üzerindeki denetimi güçlenirken, çok eşlilik ve zorunlu evlilikle mücadele edilecektir. Tasarı ayrıca İslami özel merkezlerin faaliyetlerini askıya alma veya kapatma yetkilerini tanırken aynı zamanda İslam ile ilgili özel eğitimi de kısıtlıyor. Ayrıca hükümetin örgütleri feshetme yetkisi de artarken Kültür kurumları ve dernekleri, Fransız hükümetinin sıkı kontrolü altına girecektir. Hali hazırda devlet çalışanları için zaten siyasi, felsefi ve dini tarafsızlık çağrısında bulunan Fransız laikliği daha sert bir şekilde uygulanacaktır.
fakat birçok Fransız Müslüman, tasarının din özgürlüğünü kısıtladığına ve adil olmayan şekilde onları hedef aldığına inanıyor, üstelik zaten Fransa’nın terörizmle mücadele için yeterli yasaları vardır. tasarıyı eleştirenler Macron’un bu yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için muhafazakar ve aşırı sağ seçmenlerin desteğini kazanmak için yasayı onaylatarak siyasi bir manevra yaptığı görüşündeler.
Kuveyt üniversitesi hocası Abdullah Al-Shayeji’ye göre “Fransa’da İslam’a karşı sekülerizm düşmanlığının yoğunlaşması, aşırı sağcılar lideri Marine Le Pen’e karşı cumhurbaşkanı Macron’un aşırıcılığını yoğunlaştırıyor, böylece seçimler için bir sonuç elde edecektir.”
Fransa’da İslam karşıtlığı ve Müslümanlar üzerindeki artan baskı eğilimi son yıllarda yoğunlaştı. Şimdi ise Fransız yasama organı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İslam karşıtı yaklaşımını destekleyerek bu yönde yeni bir adım attı.
Macron’un yaklaşımı ve eylemleri, dine ve toplumdaki dini tezahürlere karşı aktif bir mücadele çağrısında bulunan “saldırgan laiklik” üzerine kuruludur. Tartışmalı ve İslam karşısı söz konusu tasarıyı eleştirenlere göre Macron ve hükümeti, tasarıyı yalnızca İslam’ı hedef almak ve Müslümanlar üzerinde benzeri görülmemiş baskıyı yoğunlaştırmak için kullanmayı amaçlıyor.
Esasen Macron İslam’a karşı olumlu bir görüşe sahip değildir ve bu bağlamda İslam karşıtlığı ve İslam ile Hz. Muhammed’i -saa- zayıflatcak her eyleme destek vermiştir. bu girişimler İslam peygamberine -saa- hakaret içeren karikatürlere destek vermekten, Müslümanların Fransa’dan ihraç edilmesi, camileri ve İslam merkezlerinin kapatılması ve temel hedefi Fransa toplumunda Müslümanları zayıflatmak ve laikliği güçlendirmek için yasa tasarısı sunulmasına kadar geniş bir alanı kapsıyor.
İslami insan hakları komisyon başkanı Mesut Şecere bu bağlamda “Macron’un açıkça İslam’ı hedef aldığını ve İslam’ın krizde olduğunu söylediğini, halbuki aslında Fransa siyasetleri ve bu krizde onunla aynı görüşte olan Avrupalı siyasetçilerin krizde olduğunu” belirtiyor.
Fransız Müslümanlar defalarca düzenledikleri gösterilerle söz konusu yasa tasarısına karşı olduğunu, bazı dini özgürlükleri kısıtladığını ve tüm Müslümanları potansiyel suçluya dönüştürdüğünü belirttiler. Fakat Macron inatça ve mantıksızca İslam karşıtı girişimleri, İslam ile mücadele ve İslami kutsallıklara hakareti desteklerken Fransa’da yaşayan Müslümanlara daha çok baskı yapmaya çalışıyor.