Lübnan cumhurbaşkanlığı ve hükümet krizinin çözümlenmesi

  • 04 Kasım 2016
  • 1.065 kez görüntülendi.
Lübnan cumhurbaşkanlığı ve hükümet krizinin çözümlenmesi

Lübnan’da 2014’ten beri devam eden cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu Lübnan İslami Direniş hareketi Hizbullah liderliğindeki 8 Mart ittifakının desteklediği Lübnan Özgür Yurtsever Hareketi lideri General Mişel Aun pazartesi günü cumhurbaşkanı oldu.

  Anti Siyonist bir Hristiyan şahsiyet olan Mişel Aun, Lübnan Meclisi’nde düzenlenen 46. oturumun 2. turunda 83 milletvekilinin oyunu alarak Lübnan’ın 13. cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından açıklama yapan General Aum ilk mesajında Suriye ve Irak’ta yaşananlara atıf yaparak ‘bölgedeki yangının Lübnan’a sıçramasına engel olmaya yemin etti.’ Terörizmin kökü kazınana dek hükümetinin öncelikle ve önleyici şekilde terörle mücadeleye odaklanacağını kaydeden Aum, Lübnan’a sığınan 1.5 milyonu aşkın Suriyeliye de değindi. Aum, Suriye krizine bulunacak çözümün sığınmacıların ülkelerine geri dönmesini içermesi gerektiğinin altını çizdi. Aum ayrıca, sığınmacı kamplarının ‘terörist sığınağına’ dönmemesi gerektiğini ifade etti. Bunun ardından Lübnan meclisindeki tüm milletvekillerinin katıldığı istişareler sonucunda Cumhurbaşkanı Mişel Aun, başbakan adayı olarak belirlediği 14 Mart İttifakının lideri Saad Hariri’ye yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi.

Hariri, iki gün süren istişarelerde 128 sandalyeli meclisten Şii Emel Hareketi de dahil olmak üzere 112 milletvekilinin desteğini aldı. Müstakbel Partisi lideri Hariri, yaptığı açıklamada, ‘ulusal uzlaşı hükümeti’ kurmak için çalışacağını ifade etti.

Lübnan’da 1943 yılında belirlenen mutabakata göre, cumhurbaşkanının Maruni Hristiyan, meclis başkanının Şii Müslüman ve başbakanın da Sünni Müslüman olması gerekiyor.

Müstakbel Hareketi lideri 46 yaşındaki Saad Hariri, 2005 yılında suikast sonucu hayatını kaybeden Lübnan’ın eski Başbakanı Sünni siyasetçi Refik Hariri’nin oğlu. Babasının ölümünden sonra Müstakbel Hareketi’nin başına geçen Saad Hariri, 2009-2011 yılları arasında başbakan olarak görev yaptı. Hariri, siyasi kariyerinin yanı sıra babasından kalan inşaat, telekomünikasyon ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketleriyle Lübnan’ın önde gelen iş adamları arasında yer alıyor.

Hizbullah Destekli Aun’un cumhurbaşkanı seçilmesi ve Hariri’nin Suudi krallık rejimi çizgisini terk edip, uzlaşması, Lübnan’da anti Siyonist cephenin güç kazanmasına sebep oldu.

Lübnan halkının beklediği şey, Lübnan’da katılımcı milli birlik hükümetinin kurulması, Lübnan ordusunun takviye edilmesi, Irkçı İsrail rejiminin hava ve kara ihlallerini durdurulması, Suriye kaynaklı tekfirci terörizmle etkin bir mücadelenin sürdürülmesi, Lübnan hükümetinin iç barış ve dayanışmayı geliştirmesi, dış ilişkilerinde de bağımsız ve şahsiyetli bir dış politikanın izlenmesi, Irak ve Suriye’de tekfirci terörizmle mücadeleye destek verilmesi, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine sahip çıkmasıdır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.