Hizbullah, Lübnan’da krizin çözümü için kollarını sıvamıştır

Haber kaynakları, Lübnan Hizbullah Hareketi’nin Cumhurbaşkanı ve Palamento Başkanı ve de siyasi gruplar arasında gerilimi azaltmak ve yeni kabinenin kurulması konusunda mutabakat sağlama konusunda arabuluculuk yaptığını bildiriyor.

Lübnan’da kabine krizi geçtiğimiz hafta, hükümeti kurmak için görevlendirilen Saad Hariri, Cumhurbaşkanı ve Parlamento Başkanı tarafından yapılan açıklamalarla yeni bir boyut kazandı ve taraflar “bildiri savaşı”na girmiş gibi oldular. Bu durum Lübnan’ın siyasi çekişme noktasında yeni bir aşamaya girdiğini ortaya koymuş oldu. Yeni aşamada, cumhurbaşkanı ile parlamento başkanı da karşı karşıya gelmiş bulunuyor. Bundan önce yeni hükümeti kurmak için görevlendirilen Saad Hariri ile Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn karşı karşıya gelmiş ve birkaç kez birbirlerine yönelik hükümet kurma yolunda bir takım suçlamalarda bulunmuşlardır.

Öte yandan Nebih Berri başkanlığındaki Emel Hareketi ve Cebran Basil başkanlığındaki Milli Özgür Hareketinde son sıralarda karşılıklı açıklamalarda bulundular. Bu durum yapılan açıklamalar ve yayınlanan bildirilerle Lübnan’da siyasi sürecin giderek kötüleştiğini ortaya koydu. Cebran Basil ise yaptığı açıklamada, Hizbullah Hareketi’nin arabuluculuk yapmasını isterken, el Meyadin televizyon kanalı, Hizbullah’ın bir yandan Avn ile Berri’nin arasını düzeltmeye diğer yandan da Emel ile Milli Özgür Hareketi arasındaki durumu sakinleştirmeye çalıştığını duyurdu.

Hizbullah Hareketi, arabuluculuğa soyunmuş olsa da, Lübnan’da yeni komplonun şekillenmekte olduğu düşünülüyor. Çünkü Mişel Avn, Emel Hareketi ve Milli Özgür Hareketi, Hizbullah’a yakın şahsiyetler ve gruplardan sayılıyor ve gelinen aşamada Saad Hariri tarafından hükümetin kurulmasının gecikme nedeni üzerine yoğunlaşmak üzere birbiriyle siyasi çekişme içine girmiş bulunuyor. Anlaşılan, direniş ittifakı karşıtları,  seçim sırasında bu ittifakı yenmeyi başaramadıklarından yeni hükümetin kurulması sürecinde sözkonusu ittifak üyeleri arasında anlaşmazlık çıkarmaya veya onları kendi safına çekmeye çalışıyorlar.

Başka bir konu da şudur ki, Hizbullah’ın arabuluculuğuyla Lübnan’da sular durulabilir ve Hizbullah’ın müttefikler arasında bildiri savaşı son bulabilir ve böylece Lübnan’da yeni hükümetin kurulması için durumun daha kötüleşmesini önleyebilir. Hizbullah geçen 8 ayda, bir yandan Saad Hariri’nin başbakanlığına karşı çıkmadı, oysa Hariri, 2019 yılında başbakanlıktan istifa ederek, bu ülkedeki siyasi krizi daha karmaşık hale gelmesine yol açtı. Diğer yandan Hizbullah her daim, yeni kabinenin kurulmasına vurgu yapmış ve Fransa’nın öncülüğündeki girişimi de memnuniyetle karşılamıştır.

Diğer önemli bir husus da, Lübnan’da gerilimin tırmanmasına rağmen, Lübnan’da etki sahibi yabancı aktörler, ülkede siyasi gerilimin hafiflemesi için ciddi bir girişimde bulunmamasıdır.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçtiğimiz günlerde Beyrut’a yaptığı ziyarette Lübnan yetkilileriyle biraraya geldiği görüşmelerde bu ülkede siyasi gerilimin azaltılması doğrultuda bir adım atmadan, daha ziyade ülkeyi yeni yaptırımlarla tehdit etti.

Bu şartlarda, Lübnan Hizbullah Hareketi’nden başarılı bir arabuluculukla gerilimi hafifletmesi ve anlaşmazlık yaşayan tarafları barıştırması, böylece ülkede siyasi krizin aşması ve yeni hükümetin kurulmasında önemli rol ifa etmesi bekleniyor.