Askeri tehdit; İran düşmanlarına çok ağıra patlar

  • 28 Temmuz 2018
  • 1.414 kez görüntülendi.
Askeri tehdit; İran düşmanlarına çok ağıra patlar

İran İslam İnkılabı 40 yaşına gelmek üzereyken, düşmanların tehditleri ve yaptırımları doruk noktaya ulaşmıştır. Ancak düşmanların pratik hale getiremedikleri yegane tehdit, askeri tehdittir, çünkü onlar için bedeli çok ağır olur.

İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi Tahran’da öğrencilere yaptığı konuşmada bu konuya işaretle şöyle dedi:

Devrim Muhafızları’nın kabiliyetlerini ABD’nin maceraperest başkanı duyarsa, asla bu haltlardan etmeyecek ve petrol tehdidinin kolay şekilde yanıt verilebileceği kanaatine varacak.

İran Devrim Muhafızları’nın bu açıklaması, ABD’nin İran’ı askeri tehditlerle veya ekonomik baskısıyla korkutup, boyun eğdireceği düşüncesinin yanlış bir hesap olduğu için verilmiş sarih ve net bir yanıttır. ABD, yanlış hesaplarıyla, yalan ve tehdide sarılarak, bölge denklemlerini değiştirebileceğini düşünüyordu. Ancak bu bağlamda inkar edilmez bir gerçekle karşı karşıya kalmıştır. Bu gerçek; İran’ın bölge güvenliğini korumak noktasındaki rol ve gücüdür.

Gelinen noktada, İran bölgede önemli  ve istikrar sağlayıcı bir ağırlığa sahiptir ve bölgede toplu güvenliği ve de ekonomik olarak önemli bir su kanalı olarak Hürmüz Boğazı’nın güvenliğini sağlamakta kilit rol ifa ediyor.

Başka bir deyişle, İran, Fars Körfezi ve Hürmüz Boğazı’ndaki baskın güç sayılıyor. Ancak bu baskınlık, bu küresel ekonomi adına hayati su kanalı olan Hürmüz Boğazı’nın güvenliğini sağlama anlamına geliyor.

İran İslam Cumhuriyeti Ordusu Deniz Kuvvetleri Koordinatörlük Komutanı Amiral Habibullah Seyyari bu bağlamda yaptığı net bir değerlendirmede şöyle diyor: İran defalarca, yabancıların varlığının güvenliğe katkı sağlamadığı gibi, bölge güvenliğini tehlikeye attığını söylemiştir.

Bölge tarihine bakıldığında, Batılı ülkelerin Fars Körfezi’ndeki varlığı her zaman sömürgecilik hedefleri için olduğu anlaşılıyor.

Bölgede İngiliz sömürgeciliğinden sonra, Amerikalılar’ın bölgedeki askeri varlığı başlamıştır.

Batılılar’ın sömürgeci hedefler için bölgemize geldiği zamandan beri, her daim bölgesel anlaşmazlıklar ve komplolara tanıklık etmişizdir. Onlar bölge için istikrarsızlık ve güvensizlikten başka bir şey getirmiş değil.

İran İslam Cumhuriyeti sıklıkla bölge güvenliğinin bölge ülkelerince temin edilmesi zaruretine ve bölge ülkelerinin yabancılar tarafından sağlanamayacağına vurgu yapmıştır.

Kuşkusuz, İran’ın savunma güçleri, bu bölgede her türlü tedbiri uygulayama muktedirdir ve İran milletine karşı her türlü tehdide hangi düzeyde olursa olsun ağır ve pişman edici şekilde karşılık verecektir.

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani geçtiğimiz hafta Amerikalar’a ve “İran’a petrol ihraç etmeye izin vermeyeceğiz” iddialarına verdiği yanıtta, “ABD Başkanı, İran’ın tarih boyunca bölgede su kanalının güvenliğinin garantörlüğünü yapmış olduğunu bilmeli” diye açıklamada bulundu.

Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani de Cumhurbaşkanı Ruhani’nin diplomatik cevabından sonra Trump’a askeri bir yanıt vererek, ülkenin milli çıkarlarını korumak ve savunmanın siyasi veya askeri lider tanımadığını ve ülkenin bütün yetkililerinin bu konuda aynı gemide yer aldıklarını ortaya koydu.

General Süleymani, Trump’a seslenerek şöyle dedi: “Sayın Trump! Sen ne cüretle bizi tehdit edersin? Dönem komutanınızdan sorun, nasıl birini bana gönderdi ve askerleriniz bir kaç ay Iraklı mücahitlerin saldırısına uğramaması için benden mühlet istediğini sorabilirsin. Şimdi büyük İran devletini mi tehdit edersiniz? Hangi geçmişe dayanarak? Afganistan, Yemen ve başka yerlerde uğradığınız hezimetlere dayanarak mı? Bilin ki sizi yok edeceğimiz günü düşünmeden bir tek gece uyumuyoruz. Gel, biz bekliyoruz, hodri meydan. Ama siz bilirsiniz, bu savaş, sizin tüm imkanlarınızın yok olması demektir. Bu savaşı belki siz başlatabilirsiniz, ama sonunu biz belirleriz.”

Kuşkusuz, Fars Körfezi, Hürmüz Boğazı ve doğusu, Hint Okyanusu’nun kuzeyi ve Umman Denizi’nin güvenliğinin İran tarafından sağlanması herkesin çıkar ve menfaatinin lehinedir ve tüm ülkeleri kapsıyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.