İran’ın Amerika’nın aşırı talepleri karşısındaki direnişi

  • 14 Haziran 2022
  • 142 kez görüntülendi.
İran’ın Amerika’nın aşırı talepleri karşısındaki direnişi

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran İslam Cumhuriyeti’nin her türlü aşırı talep karşısında kudretle duracağını belirtti.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan bugün İslami Şura Meclisi’ndeki bir oturuma katıldıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, İran İslam Cumhuriyeti’nin karşı tarafın mantığa dayalı tavrı karşısında kendi düşünce ve önerilerini sunduğunu ve onu yerine getirdiğini kaydetti.

Bakan Emir Abdullahiyan, tüm tarafların nükleer anlaşmaya geri dönmesi için yapılan girişimler konusunda İran İslam Cumhuriyeti’nin iktidarı, talepleri ve halkın beklentilerinin korunması gerektiğinin altını çizdi.

Viyana’da İran’a yönelik yaptırımların kaldırılması ve ABD’nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP’e  dönüşüne ilişkin görüşmeler, Washington’daki siyasi irade eksikliği nedeniyle neredeyse durmuşken, Amerika ve Siyonist Rejim İsrail’in baskısı altındaki, Avrupa troykası yani İngiltere, Fransa, Almanya anlaşmanın Avrupalı tarafları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı direktörü Rafael Grossi’nin de koordinasyonu ve eşliğiyle, İran karşıtı bir kararı kabul etti.

Bu hasmane karar, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile kapsamlı iyi niyetli işbirliğini görmezden geliyor. Bu nedenle İran Atom Enerjisi Kurumu da Ajansın İran’daki on-line ölçüm ve denetleme kameralarının çalışmasının durdurulduğunu duyurdu. İran, Washington ve üç Avrupa ülkesinin bu eylemini diplomasi pratiğine aykırı ve yapıcı olmayan bir girişim olarak değerlendirdi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı-UAEA’nın herhangi bir siyasi eyleminin İran İslam Cumhuriyeti’nin orantılı, etkili ve acil bir tepkisiyle karşılaşacağı uyarısında bulundu.

ABD hükümeti, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı-UAEA Yönetim Kurulu’nun kararından sonra hala Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP anlaşmasına geri dönmek istediğini iddia etse de, bu İran karşıtı hareket, Batılı tarafların UAEA Yönetim Kurulu kararının İran’a baskı yapmak ve mevcut durumu telafi etmek için bir araç olarak kullanıldığını gösterdi. Viyana görüşmelerindeki çıkılmaz durumun bu baskılar ile kurtulacağı düşüncesinin Batı’da hakim olduğu söylenebilir.

 

Başka bir deyişle, bu aşamada İran İslam Cumhuriyeti’ne baskı uygulayacak başka bir aracı olmayan ABD, UAEA ve teknik konuları suistimal ederek pazarlık gücünü artırmaya çalışmış, İran’ı meşru taleplerinden geri adım atmaya zorlamak istemiştir.

 

Unutulmamalıdır ki Viyana görüşmeleri durdu çünkü Joe Biden yönetimi, Trump’ın başarısız azami baskı politikasını eleştirmesine rağmen, pratikte aynı yolu izledi ve bu süregelen politikasını değiştirmeyi reddetti ve yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılmasını ve İran’a geçerli bir garanti sağlanmasını kabul etmedi.Halbuki bu çok taraflı uluslararası anlaşmada  ABD’nin  İran’ın çıkarlarını garanti etmesi beklenmektedir. Bu nedenle, İran’a yönelik geniş çaplı baskı, sorunun erken çözülmesine yol açmayacak ve durumu karmaşıklaştırıp  yeni zorluklar ve engeller yaratacaktır.

Açık ve nettir ki, yaptırımların devamı, UAEA’da İran karşıtı kararın çıkarılması ve çifte standart bir diplomasi politikasının kullanılması ve İran üzerinde azami ABD baskısının araç olarak görülmesi , yalnızca Washington’a yönelik  olmayan güveni bozmuyor, aynı zamanda bir kez daha ABD’nin savurganlığını ve hiçbir şekilde güvenilmez olmadığını yansıtıyor.  Bu sırada İran Dışişleri Bakanı’nın da vurguladığı gibi İran karşı tarafın taleplerine asla boyun eğmeyecektir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.