Yöneticilerinden Kameruzzaman’ın idam edilmesini kınayan Bangladeş Cemaat-i İslami, pazartesi ülke genelinde grev yapılması çağrısı yaptı

Bangladeş’te, Cemaat-i İslami Partisi, Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman’ın idam edilmesini şiddetle kınayarak, ülke çapında dua ve grev çağrısında bulundu.

Cemaat-i İslami Partisi’nin resmi internet sayfasında yayımlanan açıklamada, parti başkanlığına vekalet eden Makbul Ahmed, Kamaruzzaman’ın, Bangladeş’in 1971’deki bağımsızlık savaşı sırasında savaş suçu işlediği gerekçesiyle idam edilmesinin ardından yarın için dua çağrısında bulunduğu ve Pazartesi günü de yurt genelinde grev yapılmasını istediği belirtildi.

Açıklamada, Kamaruzzaman’ın kanunsuzca infaz edildiğini belirtilerek, tanınmış gazeteci, köşe yazarı, entelektüel ve İslam düşünürü Kamaruzzaman’ın “önceden planlanmış cinayeti”nin protesto edildiği ve kınandığı belirtildi.

Hükümetin Kamaruzzaman’ı, önceden planlayarak öldürdüğü ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Daha önce hükümet, bazı asılsız, hayali ve uydurma suçlamalarla hastalıklı siyasi menfaatlerini elde etmek için bu lider aleyhinde dava açmıştı. Sahte davayı kanıtlamak için iktidar partisi yetkilileri davanın tanığı yapıldı. Tanıkların tutarsız ve çelişkili açıklamaları, bu yetenekli siyasetçinin öldürülmesi konusunda toplumun önünde hükümetin kötü komplosunu ortaya çıkardı.

Muhammad Kamaruzzaman, Shohagpur kitlesel cinayet ile bağlantılı yürütme adına bugün öldürüldü. Fakat gerçek şu ki, hiçbir şekilde olayla ilgisi yoktu. Şehit Kamaruzzaman, hayatı boyunca Shohagpur’a hiç gitmediğini defalarca söyledi. Shohagpur’un sakinleri bile oraya gittiğini doğrulayamıyor. Hükümet ona karşı sahte durumu bildirdi ve saçma bir dava düzenledi.”

Hükümetin komplosunun ve Kamaruzzaman’ı öldürmek için verdiği çabaların ülke tarihinde lekeli ve karanlık bir bölüm olarak kabul edileceği ifade edilerek şunlar kaydedildi:

“Hükümetin çirkin komplosunu ve masum bir insanın vahşice öldürülmesini şiddetle ve içtenlikle kınıyoruz. Şehit Kamaruzzaman’ın kanı ve kurban edilmesi, İslami hareket liderleri ve aktivistler için ilham kaynağı olarak kabul edilecektir. Onun kanı, İslami hareketi başarının en yüksek zirvesine taşıyacaktır.

Tarih, onu kasten öldüren ve bu kötü komploya yardım eden çevreleri asla affetmeyecek. Hükümet bir gün halk mahkemesinde bu adaletsiz ve önceden planlanmış cinayet için sorularla karşı karşıya kalacak.”