Büyük dönüş yürüyüşü, Filistinlilerin direniş sembölü

Filistin İslami direniş hareketi Hamas üst düzey üyesi yahya Senvar “Büyük Dönüş” yürüyüşünün devamına vurgu yaparak, “Filistinlilerin Gazze şeridi ile 1948 tarihinde işgal edilen topraklar sınırındaki geniş çaplı gösterileri, bu halkın Filistinlilerin geri dönüş hakkına bağlı olduklrını gösteriyor” şeklinde konuştu.

Binlerce Filistinli Cuma günü Gazze şeridi sınırlarına doğru hareket ederek 5. “büyük dönüş” cumasında “inkılapçı gençler cuması” adı altında gösteri düzenlediler. Bu gösterilerden amaç ise, baskı ile topraklarını terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin kendi topraklarına geri dönme hakkının altını önemle çizmektir. Gösterilerin doruğu ise mayıs ayının ortalarında olacaktır, zira başkan Trump o tarihlerde Amerika büyük elçiliğini Tel Aviv’den işgal altındaki Kudüs’e taşınacağını belirtmiştir.
Büyük Dönüş yürüyüşlerinin başladığı 5 haftadan beri şimdiye kadar gösteriler sırasında 49 filistinli şehit olurken en az 6000 kişi de yaralanmıştır. Filistinlilerin barışçıl dönüş yürüyüşü aslında bazı hain Arap liderlerin işbirliği ile Filistin meselesini Siyonist rejim lehine bitirmeye çalışan Amerika başkanı Donald Trump’a ağır bir tokattır.
Filistinli hıristiyan papaz Manuel Moslem Filistin el-Yaum internet sitesine verdiği mülakatta, sivil itaatsizliğin, Filistinlilerin isteklerinin tahakkuk bulmasına ve Filistin ülkesinin Siyonistlerin işgalinden kurtarılmasına kadar korsan rejime karşı direniş yöntemlerinden biri olarak ilan edilmesini istedi. Hıristiyan papaz sivil itaatsizliğin bir nevi direniş olduğunu ve direnişi de tüm düzeylerde dünya için uygar bir mesaj taşıdığını, tarih boyunca da zalimlere karşı etkili olduğu ispatlanmış olan bir hareket olduğunu söyledi.
Büyük dönüş yürüyüşü Filistinlilerin kaybettikleri haklarını kazanmak için son yıllardaki son çalışmalarından biridir üstelik bölgenin yeni ortamında kendine has sonuçları olmuştur. Filistin halkı arasında uyanış dalgasının nasıl ve neden ortaya çıktığı konusu, daha derin ve fazla araştırmalar gerektiriyor.
Tekfiri fitnenin yenilgiye uğraması ve Filistin meselesinin tekrar canlanması, son ayların en önemli gelişmelerinden biridir. Batı Asya bölgesinde selefi-tekfirci terörist hareketlerin şekillenmesi, güçlenerek yayılmasının hedeflerinden biri ise İslam dünyasını geniş çaplı bir iç savaşla uğraşması ve ardından Müslümanların birinci meselesi olan Filistin konusunu unutturmaktır. Arap ve Müslüman ülkelerin güvensizlik, terörizm ve iç savaş bataklığına batmaları durumunda, isteseler de Filistin meselesine iyi dayanak olamazlar özellikle de bu güvensizliğin ucu direniş ekseni ülkeleri yeni Irak ve Suriye’yi de hedef almıştır.
Tekfirci teröristlerin fitnesinin bertaraf edilmesi Filistin meselesine bir kez daha ilgi gösterilmesi ve barizleşmesine sebep oldu. böylece uzlaşma taraftarı batı ve Arap ekseni kendi hedeflerine ulaşamadılar, Filistin meselesini unutturamadılar ve bu konuda pazarlık yapamadılar.
Bu şartlarda Filistin halkının uyanışı ve kıyamı her geçen gün daha geniş boyutlar kazanarak, ağır tekfirci komplonun içinden direniş ekseninin zaferle çıkması Filistin meselesine yeni br can kattı ve zulüm ve adaletsizliğe karşı direnişin en iyi yol olduğunu kaçıncı kez ispatladı.
Filistin gelişmeleri dönüş yürüyüşün Filistin halkının işgalci Siyonist rejime karşı mücadelesi ve direnişinin bir parçası olduğunu gösterdi. Dönüş yürüyüşü belirli bir zaman dilimine ait bir çalışma değildi, Filistin halkının tüm hedef ve ülkülerinn gerçekleşmesine kadar sürekli devam edecek olan bir harekettir.