İran milletvekillerinin Siyonist rejim karşıtı tasarısı

İran İslami Şura Meclisi’nde dün milletvekilleri, sahte ve gayrı meşru Siyonist rejimin bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik düşmanca eylemlerine karşı koymayı öngören yasa tasarısını öncelikli olarak onayladılar.

Söz konusu yasa tasarısı bölgede Siyonist rejimin tehdit içerikli eylemlerine karşı kapsamlı mücadele yolları ayrıca Kudüs işgalci rejimin insanlık dışı cinayetlerinin takip edilmesi ve Filistin halkının haklarına destek için demokratik yolların takviyesini içeriyor.
Tasarının 13. Maddesinde, “dışişleri bakanlığı, BM nezdinde kayıt altına alan “Filistin topraklarında ulusal referandumun düzenlenmesi” başlığı ile Filistin için İran İslam cumhuriyetinin siyasi projesini siyasi ve diplomatik alanlarda gerçekleştirmekle mükellef olduğu; ayrıca Siyonizm meselesinin apartheid ile eşit olduğunu uluslararası kurum ve toplumlarda açıklamakla sorumlu olduğu” belirtildi.
İran Meclis Başkanı Ali Laricani, tasarının önümüzdeki hafta başında meclisin ana gündeminde olması için Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’ndan mümkün olan en kısa sürede tasarıyı gözden geçirmesini istedi.
İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Mücteba Zonnuri de mecliste bu tasarı hakkında yaptığı açıklamada, Siyonist rejimin uğursuz 70 yıldan fazla ömrü boyunca, Müslümanlar ve bölge milletleri için türlü sorunlar yarattığını ve bu rejimin geçtiğimiz senelerde İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı tüm bölgesel kötülüklerin eksenini teşkil ettiğini kaydetti.
Zonnuri, meclisin bu tasarıya kahir çoğunlukla oy vermesinin direniş cephesi ve kurtuluş örgütleri ve hak arayışında olan hareketler için bir mesaj taşıdığını belirtti.
Korsan rejim İsrail’in fiziki ve yapısal şiddet uygulaması, Kudüs’te geniş çapta site inşaatı ve Kudüs kentinin coğrafi ve demografik yapısını değiştirmekle işgalci ve yayılmacı siyasetlerini gerçekleştirmesine, Filistin halkının haklarının geniş çapta ve örgütlü bir şekilde ihlal edilmesine ayrıca bölge ve uluslararası barış ve güvenlik ve istikrar için bir tehdit oluşturmasına sebep oluyor. Tabi ki güvenlik açısından bu eylemlerin bir çok bölgesel ve uluslararası sonuçları vardır.
Amerikalı düşünür ve teorisyen Noam Chomsky korsan rejim İsrail’in apartheiddan daha da kötü olduğuna işaretle, Filistinlilerin kendi hakları için mücadelesinin tıpkı apartheida karşı G. Afrika halkının mücadelesi olduğuna işaretle, “bazı benzerlikler var, fakat önemli farklar da var. Bu karşılaştırma tam değil. İsrail’de yoğun ayırımlar var fakat apartheidda böyle değil. İşgal topraklarında durum apartheida göre çok daha kötüdür. İsrail esasen Filistinleri yok etmek istiyor” dedi.
İran meclisinde gündeme gelen tasarını 12. Maddesi uyarınca adalet bakanlığı da Siyonist işgalci rejimin katil elebaşlarının işgal topraklarının içinde ve dışında terör eylemleri hakkında İran içinde veya dışında uluslararası mahkeme ve divanlarda suç duyurusunda bulunma, yargılama ve kararın uygulanması ile sorumlu tutuldu.
Siyonist rejim bölgede fiziksel şiddete ilaveten bölge halkını endişelendiren ve bölge ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit bağlamında siber saldırılarda da buluyor; STUXNET virüsü ise bu cümledendir.
Korsan rejimin bölge ve dünyada barış ve toplu güvenliği tehdit eden tüm bu eylemleri nedeni ile, İran İslam şura meclisi milletvekillerinin tasarısı, ırkçı rejim mahiyetinin küresel boyutta açıklanması, uluslararası ve parlamenter düzeyde ortak eylemlerin gerçekleştirilmesi için uygun bir fırsat sayılır. Bunun batı Asya’da güvenliğin pekişmesindeki etkisi kesindir.